Yansımalar 25'te geçen aslında standart insanda olması gereken normlar, ahlâki vasıflardan bir kaçı. Yoksa bu kadarını bendenizi yıllardır takip edenler elbette bilir.
Mesela yazım üzerine bir dostum, misafir gittiği evde sıcak öğle saatlerinde hem pencerelerin açık olduğunu hem de kaloriferlerin el yakacak kadar (bulunan doğal gaz keşfinden dolayı Mayıs ayı sonuna kadar bedava diye) açan arkadaşına üzüntü ve şaşkınlıkla tepki gösterdiğini, gazın sayın Erdoğan'ın şahsi firma ürünü olmadığını, milli servet ve Allah’ın nimetinin böyle zalimce, hınçla israfının haram ve vicdansızlık olduğunu söylese de karşıdan olumlu bir davranış çıkmayınca oradan ayrıldığını söylemişti.
Bir yazar hele bir müteşair olarak
her yazdığımdan sorguda yargıda ve neticesinde infazda olmak cidden edebi şevkimi örseliyor. Hatta profilimde:
●Her yazıyı yazarıyla birebir ilişkilendiren okuyucuyu "üvey okur" olarak görmek de bendenizin hakkı..."notu bu sebeple oraya iliştirilmişti.
Şiir, edebiyat icabı hatta çoğu zaman kelimeler yazanı ana fikirden, temadan başka bir yere çeker, özellikle şiir ve nesirde...
Yazmak kelimelerin (aşkın) peşine düşmek olur.
Bu vesileyle milyonuncu kez açıklama yapmak zorunda olmak da benim hatam.
Sonuçta her okur kendi düşünce ve duygu dünyası üzerinden bir değerlendirme yapacaktır.
"Bu paylaşımınıza bence sevgilileriniz üzüldü." Cümlesini ise tebessüm ederek yazılmış bir latife kabul ediyor ve ilginiz için çok teşekkür ediyorum.