Sessiz ve sakin...Eski bereketli yağmurlara benziyor.
Üstelik sokakları da içeri tıkıyor, o haşmetli sessizlik hakim.
Yaz mevsimini berbat eden gürültüler yok.
Saat 1'e ilerliyor.
Evlerin pencerelerinde ışıklar birer birer azalıyor.
Pencereyi açıp yağmuru içime çekiyorum, hazır kükürt kokusu da yok...Yine de bir şeyler eksik...
Hayat yetim bir mahrumluk, mahzunluk zamanlarında...
Uzaklardaki yakınlarımız zulm altında, uzakların çığlığı yastık altında...
Uyumak, huzura uyumak için, zulmü unutmak gerekir, mümkün mü...
Burada yağmur, orada bombalar yağmakta...
Ah, insanlığımız yağmalanmakta!..
İnsanlık büyük sınavda...
Uyu sen...
Uyumanı bile özledim...
Seni çok..ölesim...