Ruhsal aidiyet diye bir şey var...
Çok yönlü...
Dini, milli, kavmi, ideolojik vb...
Biz tabii ki sevdaya ait olana dokunacağız;
Nereye gidersen git, istersen ülkeler aş......
Kimlerle olursan ol...
Bir bedene ait gözük istersen...
Ruha kimse zincir vuramaz, gemleyemez...
Esasen aşk tam da bu noktada tebarüz ediyor.
Sevdiğine hem ruh hem bedenle bağlıysan, sadıksan...
O zaman mesafelerin, fiziken ayrı düşmelerin çok fazla önemi yok...
İsterse bu aidiyetini, ait olduğun kalp kabul etmesin, reddetsin, fark etmez.
Aşk tüccar işi değil ki, al gülüm ver gülüm olsun.
Karşılığını manevi olarak zaten almışsın...
Kalbinin rengi aşktır...
Tarifsiz bir sevgi, tarifsiz bir hüzünle sarmaş dolaş...
Bu duyguyu yaşamak da bir lütuf, ayrıcalık...
Sizi bilmem ama ben sevdim bu aidiyeti!..