Aklım,
Fikrim,
İdrakim,
Anlayışım,
Vicdanım,
İnsanlığım,
Bu olup bitmeyen,
Günler, haftalar, aylar...
Yıllardır sürdürülen
Zulüm, işkence ve şiddet çeşitlerini asla kabullenmiyor!
Kâbus gibi çöken ama bildiklerimizden çok çok daha fazla uygulamada olan bu hakikatin yaşandığı, bebeklerin ve insanların aç bırakılıp öldürülmesine, bu yüzyılda inanmak istemiyor!
Orada!
Hemen bir ülke ötemizde,
Çağdışı bir barbarlıkla sanki zamanlar geriye sarılmış!
İnsanlık dışı akla hâyâle gelmeyen her türlü öldürüp yok etme çeşidi, bombardıman altındaki savunmasız, silahsız, masum insanlara uygulanıyor!
Bırakmıyorlar yardım edilsin!
Bırakmıyorlar göç edilsin...
Bırakmıyorlar yaşamaya...
Bir tek ölmelerine var izin(!)
Geçerli mottolar, çağın kurum ve kuralları, beyannamelet, yasalar, mahkeme kararları... hiç birinin zerre etkisi kalmamış! Hukuk sanki guguk kuşu olup dünyadan uçup gitmiş...
Zorba çağına girdik ey insanlar!
Medeniyet Filistin'de dibe vurdu!
Gücü elinde tutan haklı(!)
Silah ve para kimdeyse zorbalık onun hakkı!
İnsani değerler, hak, adalet, merhamet... Bu kelimeler kavramlar nasıl girdi lisanlarımıza ve kullanıma?
Yalan ve aldatmaca olduğu anlaşıldı!
Şimdi neredeler, niçin onları kimse kullanmaz, umursamaz oldu!?
Bu caniler, masumların cesetlerinin üzerinde açık açık ve kimselerden çekinmeden, nasıl parsel paylaşmaktan, kumarhaneler, gazinolar yapmaktan söz edecek kadar insanlık çukurundan gayyaya düşebiliyorlar!
Ve bizler,
Seyrediyoruz!
Seyrettiğimiz, soykırıma uğratılan bir millet değil!
Seyrettiğimiz ne aczimiz, ne beceriksizliğimiz ne de çaresizliğimiz.
Kendi rezilliğimizi, kepazeliğmizi, kendi ödlekliğimizi, kendi onursuzluğumuzu seyrediyoruz!
Şayet yakında kıyamet kopmazsa, dünya tarihinin lekeli, kara, kanlı sayfalarında bizi, gelen yüzyılın insanları taaccüp ve esefle öğrenecekler.
Onlara rezil olacağımız gibi mahşer halkına da rezil olacağız...