29 Ocak 2021 Cuma

Kalbime Mektuplar [5]


Kalbim,

Her döneme, mevsime damgasını vuran şarkılar vardır, 
onlardan birinin ateşinde ''Kül'' oluyorsun!  

Senin yaranın ateşi zaten sönmeyecek, 
ne diye şarkılarla eşeleyip daha çok kanatıyorsan..!

İki kişilik nefesler çekiyorsun içine, derin derin... 
Ve tek kişilik nefes olarak veriyorsun. 
O anlar var ya, nefesini çektiğin anlar,
Hissedişlerin girdabında mum gibi eriyorsun!
Yarin nefesi nefesine karışmış, iki kişilik deyişim bundan... 
Verirken yar kalıyor, hasretin gidiyor tek kişilik... 
Ölürsen tek nefesle tek kişilik kendi yerine öleceksin sonuçta. 
Ölüm demişken..! 
Kaç kişi sevdiği öldükten sonra, 
filmlerdeki gibi mezar taşını okşayıp, 
gözyaşları ile tozlarını temizleyebilmiştir acaba..?

Kalbim!

Benim en kötü hikâyemi, biliyor musun, sen yazdın!
Senin masumluğuna güvendim, inandım...
Ben önce sana kandım...
Kalan ömrümde, kanayışlarımın miladı böyle başladı!
Senin yaralı oluşunda suçlu tek başıma ben değilim, suç ortağıyız seninle!
Sen karşındaki seni seviyor sandın sevdin, sevdikçe hançerlendin..!
Yıllarca akıllanmadın, akıllanamazdın, çünkü senin adın kalp idi. 
Çabuk inanan, güvenen...
Günün sonunda yönetimi geç de olsa ele aldım!
Ne zaman şefkatli bir söze meylin olsa, 
Zebellah gibi yumruğumu vurdum hayallerinin tepesine!
Yok artık kanmak...! 
Kendi içinde kana dilediğince!
Yeniden sevmek yok! Bunu iyi anla! 

Yeniden sevmek, senin için yeniden yenilmektir!