Önceleri vurma çalgılar olmalı, sonra onlara nefesliler eklenmiştir muhtemelen...İnsan sesi ve kullanmayı, derken çeşitli enstrümanları, notaları bulmuştur, kallavi bir hüzne gönüldaşlık yapsın diye...
Bu konunun belgeseline denk gelmek isterdim.
Kim ne zaman keşfettiyse şarkı söylemeyi iyi yapmış! (Kâinatta var olan musiki bahsi diğer, o ahengi her kalp duyamaz, kulak demedim kalp!)
Şahsen bu adam için müzik/musiki hüznün ifadesidir. Her bir notanın karşılığı, hazanla birer birer dalından düşen yaprak taneleridir...
Benim için müzik, uzaklardır, ötelerdir, gurbettir, sürgündür, nedamettir, şefkattir, hasrettir. Garipliktir, yetimliktir...Arayıştır, mânâdır, Gözyaşıdır, huzurdur..
Kaybedilen gün, yaşanamamış hayat, kavuşulamamış aşk ve nihayet şiirdir...