Aşk ani gelir,şimşek gibidir kalpte çakması..Söz gelimi kişiyi uzun zaman tanırsınız aşk adına bir şey hissetmezsiniz, sonra bir anda çakar o şimşek ve o kişi bambaşka bir kişi olur karşınızda..Bazen de uzun zaman tanımaya gerek kalmaksızın olur bu durum, ani, apansız..
Kendimden örnek verirsem, diyelim bir karşı cinse zaafım var; hatta aşık oldum olacağım..İşte o anda aşkımın katilidir kelimeler..
O kişiden kırıcı bir kelime, aşkı (diyelim) darağacında sallandırma gücüne sahiptir..Daha iyi örnek, aşık olma evresinde aşkım/duygularım giyotindeki can gibidir..İtici,kırıcı,yıkıcı; şiddeti yüksek ''bir kelime'' giyotini harekete geçirmeye yeter..
Elbette bu ince ve hassas dönem, kaynaşmış bir sevgili olma döneminde giyotinden azade olmuştur..Bunun altını çizeyim..Bahis mevzuumuz ilk aşık olma evresi..Bu da tamamen biter anlamında değil, kelimeler/tavırlar yeni olan ilişkiye zarar verir/verebilir anlamında..Onun için Stendhla : ''Aşk çok renkli bir çiçektir; ancak korkunç uçurumların kıyısında yetişir.'' demiştir. Giyotin, uçurum..sonu ölüm..Duyguların, aşk coşkunluğunun dumura uğraması, sönmesi..
Ve sinsidir aşk..Saygısızdır..Kapı çalmadan gelip kalbinizi istila eder ve yine sormadan çekip gider..Ardına bile bakmaz..Hasretleriniz, acılarınız umrunda bile olmaz..Zaman bilmez, zemin bilmez, edep erkan bilmez..
Ve son paragraf: İçinde merhamet, fedakarlık, dürüstlük olmayan şeye aşk deme..