İnceden inceye yağmur yağsa,
Alıp da günahlarımı peşi sıra...
Toprak gibi koksam sonra, toprak gibi...
Nefesimin son demleri veda etse,
Az sonra soğuyacak sıcak tenime...
Son göçmen kuşlar gibi,
Hani istesen de kalamazsın ya,
Bir dakikaya bile izin yoktur ya..!
Az sonra perdede ''son'' yazacaktır ya!
Yolculuk..!
İnceden inceye yağmur yağsa,
Alıp günahlarımı da peşi sıra...
Bu kentlere yabancı kaldım hep,
İnsanlara gereği gibi yaklaşamadım...
''Ömrüm'' dedim, başarısız bir öğrenci kimliğiyle,
Ve ayrılıklara alıştım, köşede duran valizime bakarken...
Yollar bana aşina,
Ben yolları uçurum bildim hasretten yana...
İnceden inceye yağmur yağsa,
Alıp günahlarımı da peşi sıra...
Toprak gibi koksam sonra, toprak gibi...
Nefesimin son demleri veda etse,
Az sonra soğuyacak sıcak tenime...
Tek bir adresim olmadı benim,
Tek bir savrulmuşluğum!
Her ülkeden bir dert aldım,
Ve her dilde yazılmış güftelere beste oldum...
İçim ''tamam'' diyor sıkıldım artık şu sefil dünyadan!
Anlaşılmak da istemiyorum artık,
Anlamak da!
İnceden inceye yağmur yağsa,
Alıp günahlarımı da peşi sıra...
Toprak gibi koksam,
Ve sonra toprağa karışsam..!