Gelen bir mail aynen şunları demiş, mektup sahibine teşekkürlerimle, burada saklamam lazım:
''Yaprak yaprak savrulan sayfalarında
kokusu duyulabilecek mi Rüveyda'nın ?
Gözyaşları çözebilecek mi
yarı gerçek yarı hayal melez kadının hayatındaki kördüğümü ?
Oh be cânım, ömrümden uzun mektupların için mesrurum diyebilecek mi Rüveydâ?
O halde niçin kederlenirsin ki Rüveydâ?
Kitap gibi ayakta durur mu böyle yıllarca?
Takılmamış duvak sandık içinde...
Kaçıncı sayfada buluşur nefesiniz?
Kaçıncı mısradadır vuslat?
...
Usta ellerini, naif yüreğini öpüyorum.
Netameli yazdım; derdim ve hasretim nazlıdır.
Nefesim yetmez ...
Kitabı istemiyorum.''