29 Nisan 2023 Cumartesi

Bazı mektupların cevabı sessizce ağlamaktır

"Özlemek diyorum seni;
Burnumun direği sızlar 
gözlerim yaşla dolar 
Birkaç fotoğrafla konuşur 
Bir sesle avunurum...
Dile getirmekten çekinir 
İçimde yaşamaya çalışırım...
Bedenim ruhun sevgimle sana
sadakatle yaşarım... 
Sense duygularımdan bihaber..."

* * *

"Sen yalnızlığı hiç hak etmiyorsun,
Ne güzel çiçek açardın aslında sen
Bir bahar lazım sana..."

* * * 

"Bazen aklına ondan başka bir şey gelmez. 
Sözleri, söyledikleri çınlar kulağında.. 
Hoş kahkahaları yüzüne tebessüm katar. 
Gözün arar, bulamazsın. 
Gönlün arar, ulaşamazsın. 
Tenin arar, dokunamazsın.
Kulağın arar, duyamazsın. 
Rüya gibi, ama gerçek.
Bir kuyu gibi, ne yana dönsen duvara çarparsın. Çarpa çarpa yorgun düşersin, duyguların darmadağın, vücudun yere serilmiş, ruhun huzursuz.
Uyandığındaysa; .... mutsuz sağır dilsiz kör. 
Niye yaşadığını bilmeden, amaçsız, kuralsız, aldığın nefesi bile israf gibi alırsın. 
Sonra yine düşersin o kuyuya. Bir gün hiç çıkamayacağını bile bile düşersin..."


"Hangi ceylan seni kesmiş de çocukken memeden,
Hangi kaplan sana süt vermiş öz annen yerine?
Üç yüz evlik köyü takmış saçının tellerine,
Sürüyorsun bu mezarlıkta için titremeden.

Faruk Nafiz Çamlıbel"