"Tanrım, topraktan yarattın dünyayı ve biliyoruz ki bu dünya baştan ayağa seraptan, aldatmacadan başka bir şey değil.
oyuncaklarız biz, ve oyuna dalmış senin ellerin, inançsızlığımız, isyanımız şaşılası değil..
yolu kesiyor sonra da gülüyorsun,
yol arayanlara neredesin
nerede yol bulalım sana?
mum gibi şekilleniyoruz elinde biz,
öyleyse neyin nesi kıyamet günü efsanesi,
öyleyse ne diye yanalım cehennemin dibinde acımasızca,
neyin nesi bu dayanılmaz azap ve pişmanlık işkencesi?"
Füruğ Ferruhzad
*
Yazık bir şiir daha buna şiir de denmez zaten! Yazık bir isyanname daha!
Artık muhayyilesinde Allahu Teala'yı neye benzetiyorsa buradan bakınca Haşa insana benzetiyor gibi...
Akıllı bir insan -haşa- oyuna dalmış senin ellerin diyebilir mi? Bunu söyledikten sonra da inançsızlığımız diyebilmek ayrı bir cüret!
Anlaşıldığı kadarıyla kıyamete de inanmadığından efsane demiş! Cehennem hastanesine de kafa tutup, isyan ediyor!
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi; efendim şarkıdır, şiirdir, betimlemedir, tiyatrodur, filmdir, sanat adına bir şey olmaz diyenler çok fena yanıldıklarını ölürken görecekler!
Allah ile şaka olmaz! Kutsal alan dokunulmazdır. O Allah sana inanmama özgürlüğünü de vermiş, kutsala ve cana hakaret etmeden inançsızlığını hayasızca yaymadan öylece yaşama hakkın var.
Bu dinin inanılması farz, vacip olan sabiteleri var. Bunlara tartışmasız, şeksiz inanıp, azami saygıyı gösteren Müslümandır. Kutsal, lakaytlık, şaka ya da tenkid kabul etmez. Ya inandım der, fiiliyatta eksiklerin olsa bile saygını korursun, ya da kendini mülhid olduğun halde Müslüman sanırsın!
İsminin anlamı ışık olan Furuğ, şimdi bu inanmadığı şeylerin hepsine bizden daha fazla inanıyor!
Gerçekten bir damla meniden yaratılmış insan kendisini yoktan var eden sonsuz kudret sahibi Allah'a nasıl böyle cüretkar ve küstah olabiliyor ve cahil!.. Yazık!...
Şii İran'da sevilmedi, yıllarca yasaklandı.
32'sinde göçtü bu dünyadan, daha fazla isyankâr yaşamadan erkence...
Cüzzamlı bir çocuğu evlat edinecek kadar merhametliydi oysa...Umarım bu merhameti, son nefeste onu bulmuş olsun...
