İnsan, yolun yarısını geçtikten sonra, yani yokuş yukarı çıkış bitip, belli bir moladan sonra, anılardan derince bir nefes çekip, tırmandığı yerlere bakıp, inişe başladığı zaman; yılların ele avuca sığmayan kuş misali akıp gittiğine şahitlik ediyor.
Ömrümüzün rakamları hızla yer değiştiriyor. Bedenimiz ve o bedenimizden ruhumuza akseden çentikler gibi...
Hazan, tüm haşmetiyle ''geldin mi?'' diyen bakışlarla aguşunu açıyor. İster, isteyerek git, istersen istemeyerek, netice belli!
O demlerde başta sağlık, ömrün kalitesi, idealler...daha bir sürü şey, sorguç gibi her fırsatta beyninizi kemirebiliyor!
* * *
2020 için sosyal medya kararım; malum bloğum dışında, Facebook ve İnstagram var. 2020 yılının herhangi bir ayında aniden vedasız o iki hesabı kapatmak. Bloğum günlüğüm gibi, yazarak terapi ihtiyacımı karşılasın artık! (Bu arada bir okurumun sorduğu 1000 kitap sitesindeki o kişi ben değilim ve oraya veda edeli epey zaman oldu. Bu iki hesabım dışında hiç bir yerde hesabım yok.) Oradaki dostlarımı isimlerini değiştirmedikleri sürece, üye olmadan zaten takip edebiliyorum.
Bunun dışında geriye değil de, önümde ''beni bekleyen şeye'' daha fazla odaklanmak, daha çok okumak ve tefekkür dilediğim. İnşallah muvaffak olurum (muvaffak:başarmak.)
YouTube'deki şiirlerimi de gözden geçirip, azaltmaya başladım! Aynı şeyi bloğum için de yapacağım inşallah. Hepten saçmalamışım dediğim yazılarımı da sileceğim.
Ve daha fazla içime kaçacağım inşallah... Başarabilmem için dua edin sizler de olur mu...
Her gelen günün, geçenleri arattığı ahir zamanda, akıl, iman ve beden sağlığı, istikamet, dileriz Rabbimizden; kendimiz, tüm sevdiklerimiz ve insanlık için.
WhatsApp'ımda yazan sevdiğim söz ile noktalamış olayım: