21 Aralık 2019 Cumartesi

Yarını düşlemek beyhude


Uzun heceli cümleler döküldü bakışlarımdan
Zamanın Züleyha'sı
Takvimleri ters çevirdi ay ve güneş
Kavuşuncaya...
Bunca zamandır hasreti süzemeyen yer ve gök çarh-ı ateştir yokluğunda.

Ahsen-ül Kasas'ı anlatan dilin,
Her takvime göre ay şekillerini alan hayalin.
Akkor hayalin...
Divâne ruhuma encüm.
İstekliyim ey en uzak ümidim!
Zamanenin Züleyha'sıyım...
Bağrım hûn.
Lakin,
Farkım kalır mıydı Züleyha olmaklığa ?
Korkularını değil seni mahkum edebilseydim.
Korku ülkesinden azad ümit ülkesine hükümdarımsın.
Muhabbet mülkünde ruhuma hitabımsın.
Sehab-ı şiirinle,
Hecr-i ömrüme subhdemsin şebnemsin.

Bakışı susuşu duruşu sevişi,
Ruhuma müstehab olan...
Ne sen kalırsın ne ben,
Mecburluğumuzu unutmadıkça,
Ezeli sırlara yürür
Sürûr ...
Yarını düşlemek beyhude...
Hâlimiz tamam!
Beşiğimiz ve mezarımız olan,
Parlak ve temiz kalan Ay...
Karardı mermere dönüştükçe göğümüz.
Günlerce gecelerce,
Sessiz sadâsız tütmek de ne?

Ey her şiiri namusum ve tevekkülüm olan!
Ey eğilmiş başım!
Ey faydasız ağlayışım!
Ağırlığından iki büklüm olduğum!
Ey Ay ve kalem!
Uzama, nice bin sabırlı yoksulluğumun yazgısına!
En uzun geceden payım,
Ahsen-ül Kasası her gece göğsüme bastırıyorum.
En uzun gece...
En bahtsız...
En sensiz...

ES

Not: Gönderdiğiniz görsel de ayrıca ilginç idi. Şiiriniz yine çok güzel. Teşekkür ediyorum.