7 Nisan 2020 Salı

Sanki Titanik orkestrası gibiyiz!

1912'lerin 3 bin yolcu kapasiteli devasa RMS Titanic gemisi tam da içinde bulunduğumuz Nisan ayında, gece yarısı buz dağına çarparak, saatler içinde 1500 yolcusu ile sulara gömülmüştü. 

''Tanrı bile batıramaz!'' diye kibirle böbürlendikleri geminin kısa sürede batışı bize Kur'anın haber verdiği, Nuh, Ad, Semud, Lut, Fir'avn, Nemrud gibi kavimlerin kibir, inat ve meydan okumaları sebebi ile helak oluşlarını hatırlatır.

Korona virüsü de tüm gezegenimize, fert fert, ülke ülke bir şeyler söylüyor, uyarıp ikaz ediyor. Tabi kulak ve gözler sadece başların üzerinde bulunmuyor. Kalplerde olanlar sağır ve körse bu ikazlardan ders alıp kendisine çeki-düzen vermeyi başaramıyor!

Virüs, ölümün biraz daha görünür şekli demiştim. Çocukluğumuzda bir türkü vardı:

''Çoban annen ölmüş bıraksana kavalı
Vah zavallı niçin ölmüş, ben bırakmam kavalı.'' Oyun gibi bir şeydi galiba.
Dünya hayatı bir oyun, eğlence, aldanış nasılsa. 

Yazıma niçin Titanik ile girdim? 
Filmini izleyenler bilir. Orada bir orkestra var ve gemi batarken hiç ara vermeden çalmaya ve içmeye devam ediyorlar!  
Filikalar az olduğu için, herkes binip boğulmaktan kurtulamayacağı için, onlar da el açıp tövbe ederek ölelim demek yerine, içkinin dibine, notaların dipsizliğine abanıyorlardı. Öylece çalarak, içerek trajik bir şekilde ölüme gitmişlerdi!

Görüyorsunuz, son derece gelişmiş, medeni(!) batı, bu virüs sebebi ile birbirlerinin maske gibi basit tıbbi malzemelerini gasp ediyor, biz Müslümanlara yaptıkları haksızlıkları, hukuksuzlukları, hırsızlıkları  -genlerinde olduğu için- şimdi birbirlerine uygulamaktan ne utanıyor, ne de çekiniyorlar!  

Sömürü ve savaş gücüne odaklandıkları için, huzur evlerinde unuttukları yaşlıları topluca aç susuz ölüyor, hastanelerin dar koridorlarında yerlerde sürünüyor bu hastalığı kapan kendi vatandaşları. Tam bir handikap, kaos,panik! Sanki mahşer yeri ve herkes kendini cehenneme düşmekten kurtarma derdinde!

''Allah insanı kibrinden, iddiasından vurur!'' ve 
''Allah imhal eder ama ihmal etmez!''  

Dünyalılar olarak halimizi dünya sarhoşluğu şerefine içen ve orkestra çalmaya, hala eğlence derdinde devam eden Titanik yolcularına benzetiyorum! (İbret alıp halini, gidişatını düzeltenler mevzu dışı.)

İnşallah erişeceğimiz  Allah'ın keremi ile bağışlama fırsatı sunduğu mübarek Berat/ kader gecesinde, duası makbul kullar arasına karışırız da, hem bu korona virüsü musibeti üzerimizden kalkar, hem de dünya sarhoşluğu... Ne de olsa bizim gemimiz de anbean su almakta!

Dualarda buluşalım.