8 Ocak 2017 Pazar

Eğitim üzerine (2)

Osmanlı'da saray okulu Enderun (sarayın iç kısmı)  I.Murad zamanında kurulmuş olan; dini ve genel ilimlerin yanı sıra,davranış,görgü kurallarının da öğretildiği okul 1908'lere kadar yaşamını sürdürmüştür.

II. Bayezid, 1481 yılında Galata Sarayı Hümayûn Mektebi adında bir okul kurarak Osmanlı saray eğitiminin önemli bir parçasını oluşturdu. (Bugünkü Galatasaray Lisesi -ilkokulu da dahil olmak üzere - Üniversitesi 1992)
Fransızca verilen derslere (Fransızlarla protokol imzalanmıştır) daha sonra başka dillerin öğrenimi de ilave edilmiş olup,bu okuldan halen ünlü pek çok isim mezun olmaktadır.

Türkiye'nin batıya açılan kapısı mı..? Oysa benliğimizi pekiştirecek,kuruluş amacına uygun köklerimizden kopmayacak şekilde asliyetini koruyarak çok daha üst seviyelerde insan yetiştirmekle kalmayıp,bilim adamları da çıkarması işten bile değil. Batıya açılan kapı değil, medeniyete,ilme açılan kapı.

Önceki yazımda naklettiğim İngiltere Eton okulu, ülkeye 19 başbakan kazandırmıştır...İnşallah bir gün Galatasaray (ilk,orta,lise ve üniversitesiyle) yeniden amacına uygun olarak,(masonik renklerden arınmış bir hüviyetle) daha geniş ufuklu yönetici ve hocalar elinde ülkemize ve insanlığa daha üstün vasıflı insanlar yetiştirir dilek ve temennilerimle Japon ve G.Kore eğitiminden iktibasları okuyalım :

''Japon okullarında kadrolu bir müstahdem veyahut hizmetli yoktur. Bunun yerine okulun tüm işlerini öğrenciler ve öğretmenler işbirliği içerisinde yapar. Japon okullarında yer paspaslayan öğrenci, cam silen öğretmen görmek şaşırtıcı değildir. Hatta ve hatta tuvalet temizliğini bile öğrenciler yapar. Bu sebepledir ki öğrenciler okulu temiz tutmaya özen gösterir, nihayetinde kirletseler de temizleyecek olanın kendileri olacağını iyi bilirler.


Üniforma : Japonyadaki öğrenciler bir zamanlar bizde de olduğu gibi okula üniforma ile gitmek zorundadır. Ek olarak, yaz tatilleri sadece 5 haftadır, bu 5 haftada da tatile gidip parti yapmak yerine, yine okuldaki kurs ve aktivitelere katılmaktadırlar. Bu sebepten dolayı, Japonya matematik eğitiminde dünyanın en iyi 4. Ülkesidir. Ve yine bu sebepten dolayı dünyadaki birçok teknoloji devi marka bu ülkeden çıkmıştır.

Hademe : Japon okullarında hademe yoktur. Öğretmenler ve öğrenciler okulun temizliğini belli bir program ile dönüşümlü yapmaktadır. Bu şekilde öğrencilere kişisel temizlik anlayışı empoze edilmektedir.

Saç Stili : Dünyanın büyük bölümünde öğrenciler okula değişik saç sitleri ile gidebiliyor, fakat japonyada erkek öğrencilerin favorileri bile kulak hizalardan uzun olamamaktadır. Kız öğrencilerin saç konusunda bir kısıtlaması yok, ancak bacaklarına epilasyon yapmaları, makyaj yapmaları, hatta oje sürmeleri dahi yasak. Çünkü okulda görünüşlerine değil, eğitimlerine odaklanmaları isteniyor.

Sevgili Olmak : Genel olarak hoş karşılanmamasına rağmen, okullarda bir sevgili muhabbeti mutlaka dönüyor. Japon okullarında ise bu kati suretle yasaklanmıştır. Sebebi ise yine eğitime
odaklanmak.
Yemek : Eğer bir Japon okulunda öğrenciyseniz, kafanıza göre hamburger yada tost yemeyi unutun, Japonya'daki öğrencilerin hepsi okulda aynı yemeği yemek zorundadır. Yemekler sınıftaki masalarda yenmeli ve tamamen bitirilmelidir. Yemeğini bitirmeyen öğrenciler ise cezalandırılmaktadır.

Raporlu Öğretmen : Japon okullarında öğretmen hastalanıp derse gelemez ise, dersin iptali söz konusu değildir. Öğrenciler hangi konu işlenecekse sınıfta oturup kendi kendilerine o konuyu çalışmaktadır. Ve başlarında hiç kimse olmamasına rağmen bu kurala tamamen uyarak, bizim okullarımızda olan gürültü ve karmaşa durumu kesinlikle oluşmamamktadır.

Savunma : Japon öğrencilere aynı zamanda kendilerini nasıl savunacakları da öğretilmektedir. Antik bir samurai silahından esinlenerek üretilen zararsız bir silah ile tehlike anında ne yapmaları gerektiği uygulamalı olarak gösterilmektedir.

Selamlama : Japon kültüründeki selamlama hayatın her alanında olduğu gibi okullarda da vardır. Her günün başlangıcında ve bitişinde öğrenciler ayağa kalkıp öğretmenlerini selamlamak zorundadır. Hatta bazı okullarda derse meditasyon ile başlanmakta, nedeni ise konsantrasyonu arttırmak.

Geç Kalma : Bazen derse geç kaldığımızda, öğretmenimizden özür dileyerek derse girebiliriz. Fakat Japon okullarında derse geç kaldıysanız, o ders bitmeden sınıfa girmenizin imkanı yok. Böylece öğrencilere zamanlama ve sorumluluk duygusu kazandırılmaktadır.''

Kısacık bir örnek de G.Kore'den :

''Herhangi bir öğrenci bütün sene boyunca günde 14 -16 saat arasında okulda öğrenim görmek zorundadır.
Öğrenciler Japonya'da olduğu gibi kendi okullarını kendileri temizlemekteler.
(Sağlık durumlarından dolayı tuvaletler için hademeler bulunmaktadır.)

Eğer bir öğrenci çok şımardıysa, öğretmenler fiziksel cezalandırma yapabiliyor ve bu tamamen yasal. Bu uygulama yavaş yavaş bitse de, öğretmene bu durumda bir soruşturma kolay kolay açılmamakta. Bu da öğretmenlere ne kadar güvenildiğinin bir ispatı.

Güney Kore'de öğretmenlere en az "anne, baba" kadar önem veriyorlar.
Bir öğretmenin maaşı ise 13 bin türk lirası civarında.
2010 yılı öncesinde okul günleri Pazartesi ila Cumartesi günleri arasındaydı. Şimdi ayda sadece 2 Cumartesi okul var.''

Tuvalet temizliğini G.Kore'nin hademelere bırakması hijyen ve sağlık açısından daha mantıklı olmuş. Japonlar bu konuyu biraz abartmışlar. Öte yandan suç işleyene dayak konusu yerine ceza verilmesinden yanayım. Hiç kimse çocuğunun bir başkası tarafından dövülerek cezalandırılmasına göz yumamaz.