21 Kasım 2017 Salı
Rüveyda'ya mektuplar (21)
Rüveyda,
Şimdilerde bir iç yangınısın!
Her geçen gün çoğalan, yakışı artan bir yangın...
Tam şuramda, göğsümün üzerinde, kalbimin merkezinde...
Hani tuzu abartılmış bir içecek gibi, tüm denizlerin suyunu içip de yanan biri gibi…
Çöllerde dudakları susuzluktan çatlamış, dilinde bir damla kalmamış bir bedevi gibi...
Yanıyor içim, soğuk sular söndüresi değil!
İsmini anınca bazen susuzluğum artıyor, bazen çoğalıyor.
Anlatılası değil, anlaşılası hiç değil.
Sevgili Rüveyda demek yetmiyor, ''sevgilim'' diyemedikten sonra!
''Sevgilim'' demek de kesmiyor, sevgili gibi birlikte zamanı yaşayamadıktan, paylaşamadıktan sonra...
....devamını kitabımdan okuyabilirsiniz.