10 Kasım 2017 Cuma

İktibaslar eşliğinde kısa kısa...

Şüphesiz, insan hayatında cinselliğin çok büyük ve belirleyici rolü vardır. Her zaman söylediğim şeyi burada tekrarlamayı faydalı buluyorum : Cinsellik her şey değildir, ama çok şeydir. Uyumlu bir cinsel yaşam, uyumlu bir evlilik/birlikteliktir. Karşılıklı cinsel kenetleniş, doyum, evlilikteki bağı, dahası sadakati güçlendirir.

Fiziki ve ruhi travmalar yaşamakta olan insanlar, -evli olsun olmasın-cinsel yaşama soğuk, hatta öyle uzaktırlar ki, o tür sahnelere, dizi/filmlerde denk gelseler bile, sıradan bir şeyi görmüş gibi, libidoları harekete geçmez. Yaşanmış ya da halen yaşanmakta olan travmalar, bir çok lezzeti nötüre ettiği gibi, cinselliği de yok eder. Bu ciddiye alınması gereken depresyon kaynaklı rahatsızlıktır..!

İslam, yalnız olsun, evli olsun; kişilerin içlerindeki cinsel dürtü had safhaya varmadıkça,keyfe keder kendilerini tatmin etmelerini sağlıklı bulmaz. Bununla birlikte, hayatında cinsel dürtüleri (yaşlansa dahi) tamamen kaybetmiş kişiler için,problemli bir durum söz konusudur. Bunun en belirgin sebeplerinden biri belirttiğim gibi ruhsal,fiziksel travmalardır.

Bu girişten sonra, aşağıya yorumsuz, bazı iktibasları ekliyorum :

''Freud gibi bazı bilim adamlarına göre cinsellikten uzak bir yaşam mümkün değil. Freud'a göre, cinsel dürtüleri (libido) kontrol etmek ve bunun yarattığı gerilimi giderecek cinsel eylemleri gerçekleştirebilmek, insanın temel dürtüsü ve yaşam enerjisidir. Tatmin edilmeyen cinsel dürtüler ise kendini farklı yönlerden ifade eder. Bu durum, evlilik ve çift ilişkilerinde birçok sorunun ana sebebi olabilir.''

*

''Stres, bireysel ve kişiler arası sorunlar, beden algısı ile ilgili kaygılar, anksiyete ve depresyon çiftlerin cinsel isteğini olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca, kişilerin birbiriyle yarış etmesi, olumsuz anılar, cinsel travmalar, ölümler ya da doğumlar, yer değiştirme vb. durumlarda isteksizliğe neden olabilmektedir. Bunların dışında, vajinismus ve erken boşalma, hem kadının hem de erkeğin cinsel isteğini olumsuz yönde etkileyen psikolojik faktörler arasında yer almaktadır. ''

*

''İlişkinin fazlası bedene zarar verir, azı da ruha zarar verir, insanın psikolojisini bozar. [Dinimiz İslam]''

*

''Nebraska Üniversitesinde 'İnsan Gelişimi ve Aile Bölümü' yöneticisi Nick Stinnett, güçlü ailelerle bir araştırma yaptı(1979). Bulduğu üç önemli ortak özellik şunlardı:

Dine bağlılık: Sürekli ve düzenli Kiliseye gidiyorlardı.
Övgü ve takdir: Aile üyeleri karşılıklı ruhsal okşamalar içindeydiler
Birlikte zaman: İş, eğlence, yemek gibi çok alanda beraberdiler.''

*

''Cinsel uyarılma fizyolojisi kadın ve erkeklerde farklıdır. Erkekler görsel ve işitsel uyaranlardan uyarılırken kadınlar ise düşünsel, sözel ve duygusal uyaranlardan uyarılır. Erkeğin kafasında birçok sorun varken görsel ve dokunsal uyarılar erkekte cinsel uyarıyı tetikler. Ama kadının kafasında sorunlar ve birçok düşünce varsa duygusal ve sözel uyarıcılar yanında dokunsal uyaranlar olsa bile cinsel isteksizlik ve uyarılma bozukluğu olabilir.''

*

''Kadınlarda muhtemel cinsel isteksizlik sebepleri:

Cinsellik hakkında yanlış inançlar
Evde ya da işte sorunlar
Eş veya partnerle yaşanan duygusal ya da cinsel ilişkideki problemler
İlişki sırasında canının acıyacağı korkusu
Aşırı stres, depresyon, anksiyete gibi ruhsal sıkıntılar
Geçmişte yaşanan taciz, tecavüz ve cinsel istismarlar
Evlilik sorunları (Özellikle eşe karşı gizli öfke, kırgınlık, dargınlıklar, aldatılma)
Fiziksel hastalıklar
Kullanılan bazı ilaçlar
Doğum sonrası ilk aylar
Fiziksel olarak kendini çekici bulmama, bedeninden memnuniyetsizlik''