Stefan Zweig'ın intiharı sebebiyle yarım kalan romanı Clarissa'da geçer:''İnsan yaşlandığında ne kadar yalnızlaşıyor bilemezsiniz!''
1) Bu herkes için mi geçerlidir?
2) Her yalnız yaşlı değil, her yaşlı da yalnız değil!
3) Yalnızlık kime ve neye göre yalnızlıktır. Yalnızlık ile tek oluş arasındaki o muhteşem farkı fark ettiniz mi?
4) Yalnızlaştığımız zaman yaşlanmış mı oluyoruz?
5) Yaşlanmanın fiziki ve ruhi cepheleri...
6) Yaşlanma konusunda Mina Urgan'ı okumuştum. Anılar eşliğinde yaşlanmanın pozitif yönlerini anlatsa da, bazı cümleleri hüzne boyanmış ironi gibi gelmişti. Sanırım en az 10 yıl olmuştur kitabı okuyalı.
7) Yalnızlık iman eden şuurlu mümin için Allah ile oluş keyfiyetidir.
8) Yalnızlık inancı zayıflar için intiharın eşiğindeki ruhun azabıdır.
9) İnsan belki de yalnızlaştığında yaşlanıyor, ötelerden olgunluk yaşları alıyordur.
10) Yaşlıları sakın yalnız bırakıp, terk edilmişlik duygusu yaşatmayalım.
Başlıkları altında kitap yazıyorum ama asla yayınlanmayacak desem, zaten her nefes alışım içime doğru bir cümle desem, zaten kitap yayında ve ben yaşadıkça içinizde desem...
Her insan aslında bir yazar desem.
Her insan yanında iki kitap yazıp, beraberinde götürür desem...
Yaşlılığı anneciğimle yudum yudum tadıyorum.
Bazen çok neşeli bazen çok acı bir şurup...
Anları güzel anılar yapın sevdiklerinizle ve insanlarla. (Bak bu cümleyi tuttum, paylaşın:))
Huzur içinde olman için duacıyım babacığım.
https://www.youtube.com/watch?v=nMEHJPuggHQ