2 Haziran 2020 Salı

Sizden gelenler (Yüreğinin Kırılgan Penceresi)

Seni yazmanın
İmkânsızlığını
Anladım
Ve
İstifamı verdim!
Müteşairlik makamına,
Arz olunur!

Murat Mesut

*

''Yüreğinin Kırılgan Penceresinden Görüyorum,
Gözlerinde Hüznün En Büyüğünü Var...
Hoşnutsuz Bakışların Saklanmış Gözlerinin Ardına...
Kalmışsın Kara Bulutlar Arkasında,
Belli ki Ruhun Çok Ağır Yara Almış...
Görüyorum,
Yüreğin Misafir Gibi,
Ruhun Ödünç,
Duyguların Sessiz,
Rüzgar Götürmüş Gibi Umutlarını,
Karabasanlar Hapsetmiş Sanki Kelimelerini...
Umutsuz,
Yalnız,
Kimsesiz,
Sevgisiz,
Bir O Kadar da Yorgun Bakıyorsun Uzaklara...
Sahi Hazır mısın?
Gerçekten Yelteniyor mu Gitmeye Ayakların?
Ya Sıkılırsan?
Sana Yazılan Şiirleri Okuyamazsan?
Ya Aklına Gelir de Özler,
Gözlerine Geri Dönmek İstersen?
Ya Hasreti Solgun Yüzlü Günbatımlarında,
Duvarları Terk Etmeye Hazırlanan Işıklarda Ararsan?
Niye Bu Yaşadığın Sonbahar?
Yazmak Aşk Rüzgarının Delice Estiği Mevsim,
Sana Sunulmuş Muhteşem Bir Yetenek Değil midir?
Hüzünlü de Olsan,
Eğrisiyle,
Doğrusuyla,
Usanmadan Yazmaya Devam Etmen Gerekmez mi?
Karanlıkla Sarmaş Dolaş Olup,
Ayazlarla Yalnız Dans Etmeye Kalkışman Niye?
Gecenin Karanlığına İnat,
Umuda Yak Işıklarını...
Düşlerinin Kanatlarını Umutlarına Sar...
Unutma,
Gönül Mürekkebini Tüketildiğin Zaman,
Yüreğin Feri Sönüyor,
Umutla Bakılmıyor Karanlıklara...
Uzaklaşırken Senden Nefes Nefese Zaman,
Toz Duman Bir Suküt Oluyor Senden Geriye Kalan,
Bir de Umutlarını Unutmanın Kekremsi Burukluğu...
Gölgende Kendi Ruhunu Bile Bulamaz Oluyorsun...
Kayboluyorsun Aşınmış Yollarda,
Bükük Bir Boynun İle Yitik Umutlara Karışıyorsun...
Mutsuzluk,
Umutsuzluk,
Huzursuzluk Yağıyor Her Zerrene Gökyüzünden…

Mevsimlerin Önemi Yok ki,
Aşk Senin Hissettiğin Kadardır...
Bil ki Hayalsiz Kavuşamazsın...
Rüyaların Canını Acıtmazsa,
Çabalama Boşuna,
Mutluluğu Yakalayamazsın...
Yüreğinin Kanatlarını Koşulsuz Açarsan Sonsuzluğa,
Bir Kıvılcım Yeter Sevdanı Tutuşturmaya...
Sen Günü Kovalarken
Akşamların Yalnızlığına Firar Ederken,
Gökyüzü Üstüne Üstüne Gelirken,
Belki Çıkar Gelir...
Senin Sevdiğin Gibi,
Senin Baktığın Gibi Bakar Gözlerine,
Kayıtsızca,
İsteyerek,
Özleyerek...

Acelen Ne?
Sen de Gün Gelecek Herkes Gibi Solacak,
Yıldızlar Gibi Kaybolup,
Güneş Gibi Batacaksın...
Ansızın Çarpma Kapıları,
Kalem Karası Günlüklere Sıkıştırma Duygularını...
Çizip Üzerini,
Yeltenme Bir Kalemde Silmeye Kendini...
Firar Eden Gemi Olma,
Terk Edilmiş Bir Liman Hatta,
En Çokta Sokakların Kaldırımsız Yolları...
Bölme Kalbini,
Topla,
Toplarla Kendini...
Takma Kimseleri,
Umursama,
Sevgiden Başka Kapı Arama...
Farkında Değilsin Belki Ama,
Suskunluk Can Acıtır...
Haydi,
Yelken Açsın Satırların Mısralara...
Doyasıya Nefeslen Sonsuzluğun Ötesinde...''