"Keşke!" dedi adam, kahvesinden bir yudum içip içini derince çekerken;
"Benim seni sevip hürmet ettiğim kadar, sen de sevebilseydin beni!
Hem belki o zaman kibir elbiseni sıyırıp yelken açardın muhabbete!"
* * *
Ve sen şimdi bir kitabın giriş kapısındaki ağırlık, pişman bir cümlesin! Ve keşkelerce keder!
* * *
Şaşırmadım!
İnsan için zor olan, bidayette malum bir nihayeti,
gam mezarlığına gömme mecburiyetine tahammüldür!
Keşke anlasaydın!
* * *
Keşke!
Neyse!
Ne ise..!
İnsan işte!