30 Ekim 2023 Pazartesi

Yansımalar 33

"Ben hiçbir kadını şairin dediği gibi kurşunlamadım, bilakis onlar sanki ben hedef tahtasıymışım gibi gelen sıktı, giden sıktı. Bakmadılar bile nerelerimden nasıl kanattılar beni!"
[Rüveyda'ya Mektuplar, sh: 38]

Geldiğim noktada artık eminim; benim sınavımın merkezinde kadın var. Bana yakınlığı ne olursa olsun kadınlar...

Bu sebeple Allah'tan sabır ve afiyet dilemişimdir. Zorların zoru bir imtihan çünkü...

Hele şu zamanda, bize neler yediriyorlarsa her yerde çok basit şeyler yüzünden şiddet. 
Tıpkı gıdalara yaptıkları gibi insaniyetimizin genlerini o bozuk gıdalarla bozdular!..
Ve tabii bir de dalga boylarıyla (İnternet vb) algı operasyonları var.
Selim akıl artık selamette, güvende değil. Sürekli saldırı altındayız!

Yine kadınlara dön diyorsunuz...
Dönmemek mümkün olsa, çok önce başarmış olurdum. 
Bir sürü bedel ödedikten sonra, nihayet kendimleyim...
Bir erkek gibi değil, sanki sadeleştirilmiş, bir çok özellikleri alınmış, daha da basit bir akvaryumda, çoğunlukla evde, annesiyle...
Kendimin seyrinde, kendimin
finalinde...

Geçen gün, alışveriş öncesi az yürüyeyim dedim, kendimi Kentpark'ın önünde buldum. Oradan içeri giremedim. 
Nasılsa Rüveyda yoktu, artık gelmezdi, gelmeyecekti...

Bir umutken Kentpark nasıl da umutsuzluğun çölüne, simgesine dönüşüverdi. 

Mevsimler yas tutsun
Kentpark ağlasın

Güller ağlasın diyor orada ama güller ağlamasın, ağlamak bülbüle yaraşır. Bülbül zikreder, ağlar; ağıtlar, hasretler yakar, insanoğlu ne güzel ötüyor, şarkılar söylüyor, şen şakrak der...Oysa gördüklerimiz çoğunlukla göründükleri gibi değildir. 

Ah bülbül...
Ah kadın!..