19 Ekim 2023 Perşembe

Rikkatli bir mektup

"Yardım kuruluşlarına bağış yapıp, bolca dua edelim.
-Murat Mesut-

'Allah'ım biz çok yorulduk. Hiç ummadığımız sevinçler bahşet ' diye acizane dualarda niyazlarda bulunuyoruz 

Bizler müslüman olarak bireysel sorumluluklara bize bildirilen ayet ve hadislere ne kadar özenle hayatta yaşantımıza geçirip uyguluyoruz. Hangi idrak ve bilinçle çocuklar yetiştirmenin gayretindeyiz önce kendimizi sorgulamalı...

Söylem eylem yapmaktan kolay...
Şahsen bireysel ve ev halkı olaraktan karınca hükmünce gücümüz yettiğince Mescid-i Aksa ve müslüman din kardeşlerimiz adına düzenli bağışta yardımda bulunma gayreti içindeyiz Sadaka kumbaraları mızı hayırda yarıştırıyoruz biiznillah...

Hicap duyuyorum Allah'ım sadece dua edip slogan atıp konuşmaktan kınamaktan..!
Çook güzel kınıyoruz ama kabul edelim Kınım kınım kınadık..!?
Katledilen çocuklara kadınlara mı yanayım yoksa müslüman olup insanca mümince bir duruş sergilemeyen duyarsız vicdanlara mı..?!

'Tarihi Allah yazar. Biz sadece nerede duracağımıza karar veririz.'  
-Aliya İzzetbegoviç- 

Gazze ve mazlumlar için yazdıklarınızı okuyunca naçizane bir şeyler karalamak ihtiyacı hissettim.

Selam ve duâ ile

Ömer

*


Sevgili Ömer,
O kadar güzel samimi ve bir o kadar da altı çizilesi bir tespitiniz var...(Hele evde kumbara doldurma yarışına bayıldım. Ne güzel insanlar var.)

Sloganlar, paylar, dualar, protestolar, kınamalar, kocaman laflar iyi güzel de...
Bunların hiçbiri cüzdanımıza dokunmuyor nasılsa...
Mazlumlar bunlardan fazlasını bekliyor...
Özgürlüğe giden yolda maddiyatın büyük önemi var.
Unutmayalım ki o çete, terör devletini, türlü entrikaların yanısıra para harcamaktan hiç kaçınmayarak kurdu.
Sultan Abdülhamid Han'a Filistin'e yerleşmek, az bir arazi için devleti aliyenin duyunu umumiye borçlarını ödemeyi bile teklif edip, huzurdan kovulmuşlardı.

Yazı uzun oldu, başka örnekler vermiyorum. 

Sonuç olarak telefonlarımıza yardım talebi için gelen SMS'leri bile boş çevirmemek önem arz ediyor ki, herkes maddi gücü elverdiğince...

Bu yazıyı yazmadan önce duşa girdim, sıcacık suyun altında tepemden su yerine bombalar yağıyordu! Onlar içmeye su bulamazken...(Su demişken, tomalarla namaz için oturanların üzerine necis lağım suyu atan zalimlere lânet olsun)
Onlar o korkunç bomba seslerinde can pazarındayken, bir soykırımı ekranlarda izliyor olmak...
Kelimelerin düğümlendiği yer...

İnsani ateşkesi bile engelleyen hegemonlar size lânet olsun!
Onlara itaat eden köle ruhlar, size de yazıklar olsun!
Kaçtığınız ölümse, vakti belli...
Makam kaybetme korkusuysa, eninde sonunda olacak...
Şerefli bir finalden kaçanların akibeti rezil olmaktır.
"Yakında bilecekdiniz!"