28 Temmuz 2013 Pazar

Ramazan yazıları (20) Neredesin göz yaşlarım ?


''Ramazan yazıları için sizden çok şey öğreniyorum.Allah sizden razı olsun, okumak çok zevkli.Sizden binlerce kez Allah razı olsun.''

Amin cümlemizden inşallah. O razı olursa, bayram olur bize ölüm...

O razı olursa, cennet olur bize bundan sonraki hayat da, bu yaşadığımız hayat da...

Zaten en zor zamanlarda buyurmaz mıydı O gül yüzlü Peygamber (sav) : '' Hayat ahiret hayatıdır.'' burası geçecek ve her gelecek yakındır...Bize uzak gözüken ölüm gibi, kabir gibi...

Ey aşk, neredesin ?

Yokluğunda bize, senin ismini verdikleri ama sen olmayan, senden başka her şey olan süfli şeyleri aşk diye bellettiler.

Biliyorum bu şehr-i ramazanın bir cebinde sen varsın.

Arayanların gönlüne akarsın, çünkü bulanlar ancak arayanlardır...

''İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.'' buyuran Allah için; aşk, ancak ilahi kaynaklı olana derim dediğimde,

Diğerlerine ay tutulması gibi, akıl tutulmasıdır, geçer boşa inleme dediğimde,

Beni kim anlayacak, anlamazlıklardan kim azad edecek..?

O yarin gurbetinde, düştük düşeli şu adına dünya denilen uçuruma,

Hangi aşk bizi yeniden kanatlandırıp, çekip alacak, el değmemiş, ayak basılmamış mavera iklimine ?

Gün batmaz, gül solmaz, elem değmez cennetlere...

Davud Peygamber okursa Kur'anı o hep merak ettiğimiz davudi sesiyle, nasıl mest olup kendimizden geçeceğiz ?

Ya Kur'anın sahibinden olursa o okuyuş, bu ne sarhoşluk, bu nasıl huş-u curuş olur acep ?

Ya bunca asırdır, görmüşcesine adını, görmüşcesine sıfatını; ''izinin tozuna sürsem yüzünü'' ilahileri ile yana yakıla; düşe kalka; ''tek ayakla seken köpek'' misali Gül Yüzlü Nebiyi (sav) bir cennet sabahında gördüğümüzde, hangi cezbe bize merhem olur ?

''Oruç ne güzel kalkan cehenneme...'' sen bundan sadece o cehennemi mi anlıyorsun ?

Ahir zaman cehenneminde, nasıl bir aycık bile olsa, kalkan olmadı mı, eteğimize arsızca yapışan günahlara?

Dünyevi kaygılarımıza inat, sabah boş buzdolaplarımıza iftara yakın, bereket olarak yağmadı mı ?

Neredesin göz yaşlarım ?

Nerede kaldın, sadık rüyalarım ?

Tut elimden bırakma beni oruç...

Ne olur gitme, kalkansız, korumasız bırakma bizi...

Bize kulluğumuzu hatırlattın yeniden...

Ve aşksızlığımızı...