ömür kısa de,
ve uzunca sev beni…
Sevgili Rüveyda,
Beni sev, beni çok sev, beni çok çok sev, hep sev, daima sev...
Bıkmadan, bıktırmadan; usanmadan, usandırmadan sev. Kıvamında bir abartıyla sev, ama hep sev… Sen sev, güzel sev, içten sev, samimi sev, derin sev... İnandır sevgine, kandır, kanamayayım; doyur, doyamayayım... Sırtımı döndüğümde hançerlemez bir sevgin olsun, sırtımı döndüğümde sırtıma siper olsun sevmelerin.
Bir çocuğu sever gibi sev, öyle çocuk kaldım ki sen vefanın, şefkatin sultanı ol, öyle sev.
Ne yaparsam yapayım, anlık öfkelerin olsa da, sevginde azalma olmasın...
Kızmaların sevgine değmesin, sevgini çizmesin. Ne dersem diyeyim, rüyaları hayra yormak gibi bak bana, hâlime, fiillerime, sözlerime... Canım diyorsa doğrudur diye belle, sanki her şeyi bende görüyor, öğreniyormuş gibi. Bilmeden incitsem de incindiğini belli edip sitemli bakma, ben nasılsa anlarım hatamı; sen sitem etmedikçe ben daha çok mahcup olur, hatamla utanır, gönlünü tamir etmek için divanen olurum...
Sen sevmeye ada kendini sevmeye, senin adın seven olsun, ben sevildiğimi bileyim, emin olayım yeter ki bak gör sevilmek nasıl oluyor, bende gör o zaman... Benimle aynı anda sevme! Benden çok önce sev beni, dediğim gibi... Ben nasılsa senin sevgine yetişir, seni geçer, önünde durur açarım kollarımı sana...
Bende görmüş, öğrenmiş gibi masum, saf, işlenmemiş gibi gel; sonra yanlışlarım olunca, su gibi duru, su gibi sakin ol. Sular en sert kayalara, zamanla ve sabırla nakış nakış şekil verirler, bilene, isteyene...
Beni sev, beni çok sev, beni çok çok sev, hep sev, daima sev... Bıkmadan, bıktırmadan; usanmadan, usandırmadan sev. Kıvamında bir abartıyla sev, ama hep sev sen sev, güzel sev, içten sev, samimi sev, derin sev... İnandır sevgine, kandır, kanamayayım; doyur, doyamayayım… Sırtımı döndüğümde hançerlemez bir sevgin olsun, sırtımı döndüğümde sırtıma siper olsun sevmelerin.
Tekrar ettiğimi mi düşünüyorsun? Oysa ben ne zaman adını Rüveyda diye dilime gönlüme dolamışsam, her defasında ismini aşkın başka bir rengine boyamışımdır. Her defasında adına b/aşka anlamlar yüklemişimdir. Her defasında adına destanlar yazmışımdır. Her Rüveyda deyişim, içimde fırtınalar, içimde bir bahar, beşinci mevsim olmuştur. Her Rüveyda’ya taze gözyaşı ile keşkelere, dolanmış, hasretlerden hülyalara yollar yapmışımdır. Her adını andığımda, çöllerdeki Mecnun, kuyudaki Yusuf, dağları delen Ferhat benim.
Ben idim, gelsen İsmail’i bir teslimiyetle sana ömür adayacak olan... Gelseydin, yokluğunun girdabında beni yakan ateşten berden selamen sırrı ile gül bahçesinde sefaya dalacak İbrahim... Adı güzel kendi güzel insanlar kervanının en sonunda üç ayakla seken topal köpek olma şerefi benim olacaktı...
Bu mektubu çok kısa tutacaktım, beni sev diyecek, çok sev, derin sev, gül kokulu sev, dikensiz sev, diyecek ve zarfa koyacak, saba rüzgârına emanet edecektim.
Yine sözüm gözüm oldu, başım kalbim üzerine. İstedim ki gelesin, içimde sana biriktirdiğim aşkı göresin, emanetin bende kalmasın, gelip de alasın. Sen benim ertelenmiş ayrılığım olmayacaksın.
Haydi, içimdeki çocuğun ellerinden tut, kırlarına götür beni Kalbim…
Her ömrün bir eylülü var ve her ömrün solmayan bir ilkbaharı. Sen benim ömrümün ilkbaharısın, nefesimi kesen, soluk soluğa sana koştuğum.
Ben seni çok sevdim Kalbim,
Her kimsen, hangi ülkeyi sevindiriyor, şereflendiriyorsan, her kimsen, kimlere değiyorsa nazarın, her kimsen, kimlere değiyorsa kelamın...
Kıskanarak, varlığına, bana kattıklarına dualar ederek, seni çok sevdim, hep sevdim, güzel sevdim... Güzel kadınlar güzel şarkılar gibi, dinledikçe huzur bulur insan, sen benim usanmadan dinlediğim melodim ve içinde hayallerimi yüzdürmek için zamanlarca ağladığım, mahrumluğumsun. Ateş de üşür senden mahrumken Rüveyda…
Hayatımız bir sürgünden, diğerine göç etmekle eskiyor. Ve biliyoruz ki sonumuz yok, anlarımız var, anılarımız olacak… Vedalar sevimsizdir, ölüm gibi soğuktur, zaten veda ölümdür.
Sana veda etmiyorum, etmeyeceğim, sadece artık mektuplarım yine eskisi gibi gönül sayfalarıma yazılacak, son nefesime kadar... Cennete varmamız nasip olursa, ya da sen benden önce girersen, beni de dile Allah’tan olmaz mı? Bir adam vardı de, dünyada hiç yüzümü görmeyen, hiç yüzünü görmediğim. Sürekli beni isteyen, beni masum bir kıymet verişle çok ama çok temiz seven... Onu diliyorum Rabbim senden... Onu diliyorum... Seni diliyorum Rüveyda, madem ömür dediğimiz bu dünya ile sınırlı değil, seni ahiretim için diliyorum.
Sevginin dilencisi bir Murat
