26 Mart 2018 Pazartesi

Sizden gelenler (26.03.18)

''Kapını bunca yıl zorladım ey "Aşk"bezirgânı .
Od'una yandırdın külümü savurdun
Başıboş bir rüzgâr mıydın?
Mihriban'ı savura savura getirip esir eden  sahibinin diline.
Ayaklarımda kara su.
Mihriban'ın sarı saçlarında dolaşıyorum bir başıma
Yolumu yönümü kaybettim
Çiçeklerin en râyihalısı en solmazını takacağın güne dek.
Parmaklarınla düzelttiğin toprağıma.
Kudret lokmasıyla doyan
Gitse olan  kalsa olan bir kadın o.
Ay ışığındaki düş birikintisi olarak kalan
Rüveyda'yı zinhâr sevdim deme.''

***

''Yüreğe resmedilmiş sevginin renklerinde gizli ve derin manalar vardır,sebepsizce sevip,teslim olur,umduğu her şeyi onda bulur,gönül pusulasının yönleri hep ona çıkar,yazdıkça yeniden aşık olur,gönül heybesinde birikenler bir bir dışarı sızar.

Her insanın iç duyguları başka başkadır ve şiir de insanın o anda ki ruh durumuna göre biçim alır.

Büyük yorgunlukların ardından süzülüp gelen cümlelerle düne seslenirken,bugünde kalabilmek çabaları,aşka dair hasret,hasreti tetikleyen hüzün,yüreğin duygulara hükmedişiyle yarınsız bir an'a sığınmak,içinizdeki kuşların kanat çırpması,naif duyguların sözcüklerin kanadına yükleyip uçurulması.

Aşk dediğimiz masal çok güzel resmedilmiş, sevda dizelerde çok güzel dile düşmüş,içli bir vaveyla olmuş adeta.

Böyle bir aşkın karşılığı olmalı,haketmeli bu aşkı sevilen.Hüzünler maziye gömülsün ve sevilen gelsin diyelim.

Yüreğinizin kalemini kutlarım.

***

''Sorma beni kimselere
Merak ettiysen kalbine bak
Bırakma beni el kapısında
Usandıysan kapının önüne koy
Tutma beni ellerinle
Saracaksan yaralarına sar
Öpme beni dudaklarınla
Esir edeceksen gözlerime bak

Leyla'yim bilmezsin
Şirin'im görmezsin
Zühre'yim duymazsın
Aslı'yım sevmezdim
Zin'im beni masal sanırsın..!

Mecnun olsan çöl olurum
Ferhat olsan su olurum
Kerem olsan yol olurum
Tahir olsan bulut olurum
Mem olsan peçe olurum
Cane Muradım..''

***

''Ne hikmet ki sensizim
Ve bu öyle böyle bir şey değil.
Koca bir çaresizlik
Bitmeyen bir yoksulluk
Büyüyen bir yalnızlık
Anlıyor musun
Adı yok bunu
Üşümek gibi ağustosta
Aglamak gibi yağmurda
Yok bunun telafisi
Tepkisi de yok
Öylesine bir serzeniş
Var olmakla yok olmak gibi.''

***

''Son Zamanlarda Susuyorum Kendime;
Güneş Bile Hayatımdan Çıkmış...
Sabah Olmuş,
Ya da Güneşin Batmış Umrumda mı Sanki...!
Düşlerim mi?
Salıverdim Bilinmez Boşluklara,
Gecelerin Koynuna...!
İçimde Derin Koylara Bıraktığım Duygularım Var,
Kelimeler mi?
Çok Yabancı Bana...

Sen Boşluğu Bilir misin?
İçinde Tuttuğun Nefesin Verdiği Sıkıntıyı?
Ya Sonu Olmayan Uykusuz Geceleri?
Kederin Cilvesiyle Körebe Oynamayı?

Ben Hep Ah'ıyla Buluştum Hayat Denen Şeyin...!
Onun İçin İçim Buruk,
Gülüşlerim Gölgeli,
Sessizlik İçimde Mor Ötesi...
Kelimelerim Halsiz,
Bakışlarım Durgun,
Gözlerimde Yorgun Düşünceler,
Yüreğimde Fırtına Öncesi Sessizlik...
Ezginliğimin,
Bezginliğimin Dur! Noktasındayım...!
Kelimeler Geliyor Dilime;
Gönlümden Kopan,
Derinlerimden Gelen,
Ama Yetmiyor Anlatmaya Güçleri,
Tıkanıyor,
Düğümleniyor Kelimeler...
Bir Yanımda Unutulmuşluğum,
Bir Yanımda Özlemlerim,
İçimi Sızlatıyor Derinden...
Yorgunluk Var Yaşlı Bedenimde,
Kaybedercesine Bir Yaprak Dökümü...!
"Acıyor!" Bile Demeye Vakit Bulmadığım Acılarım Var,
Gözlerimden Israrla Süzülüp Giden Gözyaşlarım...
Bu Dünyanın Yükünü Bir Başına Yüklenmiş Gibi Yorgunum...!
Düşüncelerim Başıboş,
Ucu Bucağı Belirsiz Bir Karanlıktayım...
Bir Tarafta Beni Esir Alan Duygularım,
Diğer Tarafta Yarını Olmayan Umutlarım...
Her Gün,
Her Saat,
Her Dakika Ömrüm Akıyor Gözlerimden,
Ne Yana Dönsem Diğer Yanım Acıyor...!
Hayat mı?
Yaşamadığım Anlarda...!
Mutluluk mu?
Atamadığım Adımlarda Kalmış...!
Hiç Gerçekleşmeyecek Düşler,
İçimde Serseri Gibi Dolaşıyor...!
Yorgun Düşmüş Nefesimle,
Kayıp Bir Gölge Gibiyim...
Yoklar İçinde Var Olan Sadece Bedenim,
Onun da İçinde Ruhum Yok...!
Neyi Beklediğimi Bilmemenin Karanlığı Bu,
Satırlarımın Esareti...!
Bir Mahzene Kapatılışı Tüm Cümlelerimin...!''