14 Mart 2018 Çarşamba

Sizden gelenler

''Ben vatanı olmayan bir kuştum,
Yazları, sıcağı seven... 
Soğuğa gelmezdi yüreğim.
Kaçardım o yüzden nerede bir ayaz görsem..
Bir gün yüce bir dağa değdi kanatlarım.
Yamaçlarında uçmaya zevk aldığım.
Bu son göçüm oldu benim..
Artık o dağın demirbaşıyım ben...

Heidi''

***

''Yazmak duyguların teselliye dönüşmesidir. Duyguların harflere harflerin kelimelere,kelimelerin cümlelere ustaca çevrilmesidir.

Yazmaya gönül vermek ve yazmak çok zordur,beğenisi ise önce kendinize sonra okuyucuya aittir.
Yazarın içi yazmak aşkıyla dolu olunca cümleleri yorgun da olsa kaleminin ucuna getirir,duyguları kendi sınırlarından taşıp hiç görmediği,sesini,kokusunu bilmediği sevgiliye ulaştırmaya çalışır.
Müebbete mahkum duygularıyla hasbihal edip,gönül tellerinin nağmeleriyle sevgiyi ilmek ilmek dokuyup mısra mısra tahtına oturtur. 

Bu bir duygu fırtınasıdır,aşkın telaffuzu,bir duraktır,belki bir ömür,belki de bir asır belki de saniyeye indirgenen bir bekleyiştir.
Bu bir hasrettir dolu dolu,bir arayıştır gizli gizli,dolu dolu sevdadır.
Çünkü aşk baştan sona hayat yolculuğudur,duyguların ibrişimle örülüşüdür.

Değişik kalemlerden yazılan her rüveyda mektubunda sevginin terennümleri içimizi ısıtıyor, dizelerdeki sevgiyi biz de yaşayıp hissediyoruz. 
Gönül sesleriniz daim olsun,hayalleriniz hiç son bulmasın.

"Her yiğidin yoğurt yemesi farklıdır" demiş bir atasözü,unutmayın,her yoğurdun tadı farklıdır,her mektubun duygu yükü ve tadı farklı olduğu gibi,
Kendinizi yetersiz görüp yazmaktan sakın vazgeçmeyin kardeşim.''

[ Aslında kendimi samimi olarak yazma konusunda hiç bir zaman yeterli,iyi görmedim, en çoğu da şiir...Adımız üstümüzde, ''bir yudum teselli'' şu dünyadan geçerken, yazmak, sevdiğimiz işlerden idi, çala kalem de olsa, kırık dökük de, olsa, ruhuma terapi olduğu için, ya da hobi de diyebilirsiniz, bir çok sosyal medya platformlarından vazgeçtim ama blogum benim evim, sığınağım. Sanki hiç kimse beni burada görmüyor gibi...Güzel, samimi ve güçlü ifadelerinizle dolu mektuplara şahsınızda ayrı ayrı teşekkürler ediyorum. Varlığınız, ruhuma şifa..] 

***

''Bu sözleri siz mi yazıyorsunuz?
Gerçekten bu kadar, insan şiir olabilir mi?
Günümüz erkekleri dinden uzak kadın bedeninden başka bir şey düşünmeyen, 
okumayı sıkıcı zaman kaybı bir nesilde bu duygulu yaralı şair tipi insan kaldı mı hala ?''

[ Blog sahibi olarak evet, başka yazarların yazılarında zaten isimleri mevcuttur.Güzel iltifatlarınıza teşekkür ediyorum, mahcup etmişsiniz.]

***

''Google+ beğeni yapma yetkimizi elimizden alıp sadece paylaşma yetkisini bize bıraktığı için sayfanızda beğeni yapamıyorum ama her paylaşımınızı okumaya çalışıyorum.
Yüreklerin bir köşesinde unutulan aşkı gün ışığına çıkaran,insanın içini ısıtan, sıcacık içten dizeler,yürekten gelen seslenişler,duygusal sevgi dolu cümlelere sabırlı dokunuşlar.
İçinizden geldiği gibi duygularınızı satırlara çok güzel sıralamışsınız,kaleminiz yine konuşmuş,kaleminizi kutluyorum. 
Tebrikler,güçlü bir kaleminiz ve onu besleyen bir ruhunuz var.
Düşüncelerinize,gönlünüze,yüreğinize sağlık.
Dilerim kaleminizin ve yüreğinizin cesareti hiç kırılmasın,başarınız daim,kaleminiz tükenmez olsun.
Sevgiyle kalın,aşkla gülümseyin,umarım daim olur sevginiz.''

***

''Bana şeref verdi gelişin 
Ardına baharları takıp  takıp da geldin
Yoluna goncalarım feda olsun 
Gözlerime tane tane bakıp da da geldin  

Varlığım şanına mahkûm 
Yokluğum adında gizlidir 
Bir illet ki sensizlik bitmez sandım 
Seni bana verip verip de geldin 

Yedi cihan dolansam nafile
Senden gayrısı çözmez beni
Boğazıma boğazıma dert dolandım
Dertlerimi örgüm misali çözüp çözüp geldin

Yar aşkına divane olsam
Tutuşsam sıcağına alev olsam
Su iflah olmaz yangınıma 
Beni yokluğunla yakıp yakıp geldin

Leyla olsam ne çare 
Mecnunum Allah'a divane 
Yar sevdiğine kul olurum
Beni sevdiğinden edip edip gitme.

Ferhat olsan ne çare
Şirin'in gözüm açıldı 
Ferhat'ı yaratan beni de yarattı 
Gözlerimdeki perde inip inip de kalktı 

Aslı'yım ben Kerem istemem
Günahlardan geldim yanmak bilirim 
Çok derdim var derman istemem
Yaktığım ateşte sevip sevip de yandım...''

***

''Unutma ki; ben gözlerinin semalarında
Başlamıştım yaşamaya
Ölürsem eğer bir gün batımı zamanında
Affet!
Sen sadece kendini bağışla...''

*

''Onca kaybedişin arasında
En güzel, en keskin resimdi suretin.
Elma kokulu zahirdi gidişin 
Koktukça yakıyordu tüm benliğimi...
Yine de ne büyük tiryakilikti,
Gidişinin ardından bakakalmak...

Yüreğimin Halepçesiydin...''

***

''Beklentisiz seversen  kendini özgür hissedersin. 
Kısıtlamazsın sevgini, sınırsızca seversin...
Sen de benim özgürlüğümsün..''



[ Nasıl güzel, ozanca şiirler...Kaleminiz,varlığınız daim olsun.]