Rüveyda,
Anlaşılmak istemiyorum artık! Anlamsızlığa karışıyor, anlaşılma duygum bazen... Yılların yorgunluğu sarmışken ruhumu, anlaşılmak istemiyorum artık! Kayıp kelimelerimi de aramak istemiyorum bu gece. Kaçıncı kez dönüyor şarkı, ruhumun pencerelerinin kıyısında:
beni sev, sev de anlama... diye…
Şarkıları hüznümün suç ortağı yapıyorum yine… Bir de sessizliğin melodisi var, engin bir dinginlik, herkese notalarını göstermeyen, sırdaş kalplerin yâreni…
Düğünlerde insanları eğlendirmek için çalınan şarkılar bile benim ruhuma gelesiye kadar hüzzama eviriliyor. Elimde değil, sen yoksan bütün şarkılar hüzün makamında… Bazı şarkıların güftesi mi daha güzel, bestesi mi karar veremezsin ya öyle işte, ne anlaşılayım, ne de hasretini çektiğim kelimelerin ardına düşeyim.
....devamını kitabımdan okuyabilirsiniz.