15 Aralık 2017 Cuma

İsraf üzerine düşündürmesi gereken bir yazı...

Makaleyi gönderen değerli arkadaşıma teşekkürlerimle :

''Kanserden daha kötü hastalık nedir biliyor musunuz?

Almanya’dan Nijer’e Hasene görevlisi olarak giden İsmail Akkuş diyor ki:
Yarım litre su ile nasıl abdest alınırmış orada öğrendim.
Evlerinin içerisi kum, çatıları ottan yapılmış çadır…
Fakat sabah namazı camileri gençler ile dolu.

Onlara dedim ki;
Bize dua edin, biz sizden daha kötü durumdayız…
İsraf hastalığına tutulmuşuz…

Dostlar her Müslüman Allah kimleri sevmez diye İnternete yazsın…
Baksın ilk başta İsraf edenler çıkacak.

Lütfen Kur’an-ı elinize alın bir israf ayetine bakın birde çocuklarımızın oyuncaklarından başlayın evinizin ne hale geldiğini görün.

Dolaplar elbiseleri almaz oldu…

Çünkü AVM gezme çılgınlığı bir moda haline geldi.

Bu devir israf ile imtihan devri, kazananlara helal olsun.

Erken yatmayanlar gecesini gündüzünü israf ediyorlar…

Anne ve babalık nedir bilmeyenler çocuklarını israf ediyorlar…

Dinini bilmeyen Müslümanlar Kur’an-ı israf ediyorlar…

Gençlik israfı, sıhhat israfı, makam israfı, mal israfı, ilim israfı, konuşma israfı… Derken yazık oldu koca bir ömre vesselam…

İsrafı öğrenmeden İslamı anlamak mümkün mü?

Ümmet açlıktan ölürken namazdan, ibadetten zevk almak mümkün mü?

Allah’ın sevmediği işleri yaparak huzuru yakalamak mümkün mü?

Vah bize, yazık bize!

Varlık içinde huzursuz bir toplum olduk.

Çünkü hastalığını bilmeyen zavallılara döndük.

İçimizi unuttuk, dışımızı süslemekle meşgul olduk.

“Ey Ademoğulları, her mescide güzel elbiselerinizi giyinerek gidin. Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah müsrifleri sevmez” (A’raf Süresi 31 )''


İsrafı sadece ekmek üzerinden düşündüğümüzde bile tablo böyle dehşet verici. Ya yukarıda sayılan diğer israflarla israf ettiğimiz hayatımız...?

İsrafsız cumalar dileklerimle...