14 Şubat 2020 Cuma

364


ü ç y ü z a l t m ı ş b e ş!
üç yüz altmış beş gün içinden,
bir güncük seçmişler!
sevgililerini anmak,
sevgililerine hediye almak için...!
tam üç yüz altmış beş günden,
bir güncük...
sağlık haftası,
bilmem ne günü,
bilmeme günü...anlarım!
sevgili günü...
vah vah!
yazık!
sevgili!
sana olan aşk,
sana sunulacak hediyeler,
öyle bir günle sınırlanabilir mi?
hem o güne,
hem sevgiliye
hem de üç yüz altmış dört güne,
ayıp olmaz mı?
ve bir de ''kutlama'' etiketi ile!
evet ''kutlama''yın bence de..!
ben, sevgilime bir gün iki damla
inci tanesi hediye ederim
göz pınarlarımdan...
o uyur haberi bile olmaz...
bir gün yanağını okşarım,
bir gün yastığını koklarım,
bir gün resmi ile sohbet ederim,
bir gün duvarlarımda renk olur,
bir gün sultanım,
bir gün saltanat tahtım,
hep gün kalbim,
bir gün sesimdeki renk,
bir gün kokladığım bir çiçek,
hep gün içime çektiğim nefesim...
ben seni her gün,
her günde hep gün,
hep günde hep an,
anmıyorsam.
her nakışta seni g/örmüyorsam,
mesafeleri öldürmüyorsam,
an be an içimde büyütmüyorsam,
üç yüz altmış beş gün içinden,
bir güne sığınırdım..!
ben seni,
bizin içinde,
sessiz bir hikâyede,
sır bir masalda,
üç yüz altmış beş gün değil,
nem varsa,
bir ömre sevgili bildim de sevdim.