16 Şubat 2020 Pazar

Sizden gelenler / 16 Şubat, Pazar

''Sen Bu Dünyadan Benden Önce,
Bilinmeyene Usulca Gidersen,
Bir Ayrılık Acısı,
Yürek Yangını Girer Gönlüme...
İşte O An Ben Yanarım..!
Dünyamın Üstüne Kapkara Bulutlar Çöker,
Soluksuz,
Nefessiz Kalırım...
Susuz Topraklar Gibi Çatlar Kalbim.
Hüzün Çiçekleri Filiz Verir Ruhumun Her Zerresinde...
Huzurun Gölgesi Bir Daha Uğramaz Benliğime...
Hasret Dolu Şiirler Yazıp,
Yürek Gözüyle Yanar,
Mısralarca Ağlarım...
Bütün Hislerim Satır Aralarına Saçılır,
Darmadağın Olurum...
Sonrası mı?
Sonrası Koskoca Bir Yıkım,
Sonrası mı?
Kapkara Bir Hicran...
Yalvarırım Benden Önce,
Ölme Sakın...!''

***

''Sen bir şiiri yorumlarken,
Yer gök çöküverir!''
...

''Mezarın dibidir gökyüzü kimimiz için çoğu kez...
Aşkı, zaafı , ölümü,hayatı... sömüren bir başka adam yok sen gibi!
Sütunsuz,taşsız,yazısız,topraksız ölümün mağlubuyum ben de.
İvecen bir bulut gibi.
Ömür denilen teneşir tahtasında olmak , kahpe dillerde özgürlük ve aşk sancısı olmaktan , çorak iklim sahibi ellerde bir avuç kar olmaktan yeğdir.
Aşkında sen,
Sana en içten en saf en güzel seslenişler için yaşamak arzusundasın.
Gençliğini kovalamaktasın burnunda tüten.
İlk buluşmanın ilk yakınlaşmanın sarhoşluğundasın.
Derinliğindeyim hatırlatmaların,
Böyle böyle
Geçen zaman eş ve çocuklarının lehine
Senin aleyhine!
Vefasızlığından ben sorulmayacağım.
Arzum yok!
Yaşantından,
Ölümünden,
Sevincinden,
Kederinden yana..
Gürültünden çiçekleri dağılmış mezarüstümün ey bereketsiz rüzgârı !
Sensiz de
Renklenebilen sevinebilen gülebilen vakitlerde
Gökkuşağına sensiz binerim yıldızların ışığından kamaşır gözlerim.
Safâ-yı hâletimdeyim
Ayaklarım yerden kesilsin diye
Arzum yok senden.
Yüzünü görmedim yıllarca
Ki bî-hûş olmam görsem de.
Sesini mülâyim bulan ehl-i derd içinde
Nice  Hürrem var,  nice hemdem var
Câm-ı bâde sunduğun.
Bende gam yok
Sevmeden el-ele vermeden gittiğin için.
Böcek sesinden irkilen bir dirinin kabir azabı gibisin.
Karanlıksın!
Hangi yanın beni çeker aydınlığa bunca ışıktan sonra
Günahın satırlar uzunluğunca, şikayet yeter!

Bereketi tükenmiş bu aşk
Birden çöküverir üzerine ağırlığınca
Yedi kat göklerde dolaşırken
Zamana , mekana ...Sana...''
...

***

 ''Merhaba! Meze''yi de seslendirseniz. Selam ve dua ile.''

***

''Zinhar kötü kalem değilim.
Belâ hiç değilim.
Mızrağın çuvala girmesin diye
Ruhum ve bedenim diri gergin karşında.
Kendinin gizemli olduğunu mu sanıyorsun?
Benim avuçlarımda bir tutam  külsün
Karlı bir mevsimde
Avcundaki bir tutam kardan daha soğuk ellerin.
Seven , yazan ve  yaşayan bir l/ahitten
Belâyı uyandıran ikimizdik.
Çağırdığı belâyı karşılayakadar cesur olmayan da!
Alnıma değil  hizasına yazılan bir belâ gibisin.
Ben sorduğun tüm sorularda
Verdiğin tüm cevaplarda gizliyim.
Akrep ve yelkovanın boşa döndüğü zamanlarda gizliyim.
Çabam
Bulma belânı diye ,
Yitirdiklerinde arama diye!''