21 Aralık 2020 Pazartesi

Uzaklar sahiden uzak mıydı?


Uzaklar hep uzaktalar!
İlk bakışta öyle!
Aranızdaydım değil mi?
Beni öyle gördünüz, öyle sandınız!
Cismimle, belki evet
Oysa ben hep o uzaklardaydım. 
Kanatlarım vardı,
Siz göremediniz!
Uçardım bir idealin göklerinde...
Nerede güzel bir yer görsem,
Buram buram sevginin koktuğu,
Sessizce olurdum oraların konuğu.
Neşeyle karıştırılan bir çay bardağı mesela,
Konardım pencerelerinin önüne.
Oğlunun yanağını şefkatle okşayan babayı,
Sevinçle seyrederdim. 
Hele eşinin elinden tutup çarşıya giden yaşlı çiftler,
Sendeleyip düşmesinler diye dua ederdim.
Bazen Gülnuş Valide Sultan'ın minaresinde,
Bazen Hüdayi bazen Üftade hazretlerinin eşiğinde...
Uzaklar elimle kalbime dokunacağım kadar yakındılar.
Hep içimde hep içlerindeydim. 
Zamanı tay eder, Kanuni devrinde kanat çırpardım.
Ah ille de Asr-ı Saadet... 
Ruhumda sakladığım mis gibi kokusuyla,
Ağlar ağlar dönerdim... 
Uzaklar vuslatıma hiç ırak olmadılar.
Ne zaman kalbim sancısa, 
Kalbime eyledim seferimi...