Mina Urgan'dan sonra, içinde yaşlılık temasının geçtiği ve bende iz bırakan başka kitap var mı, şu an hatırlamıyorum. Arzu Denizyaran'ın iktibaslarla beslediği 96 sayfalık deneme eseri de hafızamda kalacak.
Annesinin aşırı kilo problemi sebebi ile düşen yaşam kalitesini çözümlemek için büyük bir kararlılıkla yola çıkan bir evladın (Arzu Denizyaran'ın) bu çerçevede araştırmaları, uygulamaları neticesinde istenilen neticeyi elde ettiğine tanıklık ettiğimiz bir anı kitabı aynı zamanda.
Kitabın 60. sayfasında da altı çizildiği gibi: ''Günümüzde yaşlılara yönelik bir hizmet maalesef yok. Huzurevleri ya da evde hastabakıcı adı altında temizlik ve bakım yapan kişiler mevcut. Yeni bir sektör oluşturulmalı, yaşam koçluğunun başka bir çeşidi ama yaşlı değil, yaşlılık rehberi gibi.''
Kitapta ilk altı çizilecek paragraf budur. Bu teklif ülkeyi yönetenlerce ciddiyetle değerlendirilmeli ve bu konuda ihtisaslaşabilmeleri için ya okullarda bir ders/branş ya da belediye benzeri resmi kuruluşların öncülüğünde uzun bir eğitim-öğrenim süresini kapsayan kurslar açılmalıdır.
Bunun dışında kitap, yaşlı bir insana empatiyi, nasıl yaklaşıp yönlendirmemiz gerektiği konularında yazarın kendi annesinden yola çıkan örneklendirmelerle okuyucuyu hem ebeveynleri hem de gelecekte kendisini bekleyen aynı akibet karşısında alacağı tavır hakkında da tefekküre sevk ediyor.
Bilinçli beslenme ve ilerlemiş yaşlarda cinsel yaşama dair ipuçlarını da bulabileceğiniz kitabı sıkılmadan ve ilgi ile iki nefeste bitirdiğinizin farkına bile varmıyorsunuz.
Bu yılın adıma imzalı 2. kitap hediyesini sizlerle paylaşırken, zahmet edip gönderen Arzu Denizyaran hanımefendiye de çok teşekkür ediyorum.