28 Şubat 2021 Pazar

Kalbime Mektuplar [9]



Kethüdâzâde Arif Efendi: 
“Aşk odur ki sevdiğini görürse memnun, görmezse mahzundur.
Dert odur ki sevdiğini görürse de mahzun görmezse de mahzundur." demiş.

Kalbim!
Söyle şimdi bana, sende hangisi galip? 
Göremediğin sevgiliyi gördüğünde memnun ve her daim şimdi de olduğu gibi göremediğin için mahzun musun? 
Sana da haksızlık edemem, hiç görmedin ki? 
Görmek resimler, hayaller, rüyalar mıdır, bahs-i diğer!

Gördüğün zaman da şimdiki halin gibi mahzun mu olacaksın? 
İhtimal ki memnun oluşun bir lahza olur, sonrasında sen bu dünyanın mahzuniyetine mezun, mahzuniyetinden de mezun olacaksın, Hüda bilir..!

Aşkın derdin olmuş senin... Derdin de aşkın..! 
Memnuniyet semtine uğramaz, uğrasa, ruhun alışık değil, bu uğrayıştan da mahzun olursun. 
Mahzun oluşun, hüzne müptela olmaklığından maada, yâr ile yarenliğine imkân olmayışından olsa gerek! Hayal denizinde yüzersin, ne boğulur ne sahile varırsın! 
''Rüveyda! Rüveyda!'' diye mektuplarca, gecelerce inledin de geldi mi o beklenen?
Yaran kabuk bağlamadı, kurumadı! Bilirim bunu sen istemezsin. Kanamalı, kanmalı, kanmamalı, sürekli akmalısın! Sen ancak böyle yaşarsın... 

Kendini layık görmez, ''hakkım olmayana talip olmam, olamam!'' dersin. 
Madem bir yandan böyle dersin, bir yanına da söz geçiremezsin.
Söyle bana kalbim! 
Senin bu halin ne olacak?