Gerek Hüdayi hazretleri, gerekse hocası Üftade hazretlerinden daha önce burada bahsettiğim için, dünkü anlardan kareleri sizlerle paylaşmış olayım.
Şunun altını bir kere daha çizmem şart: ''Edeple gidene Allah dostlarının -ki onlar Rableri katında hep diridirler- lütufları inanın gecikmiyor... Onların kerametleri dünyalarını değiştikten sonra da devam ediyor. Bizzat şahidiyim demekle iktifa edeyim. Sevin onları, sevin ki ''sevdiğinizle olun!'' Onları sevmek, menkıbelerini okumak kalpleri diri tutar.
Dünkü yani bir önceki yazıma gelen maili de burada saklamak güzel olur, Allah razı olsun güzel bir katkı oldu:
“Bu meşet Allah yolundakilerin cesetlerinin ve ruhlarının toplandığı yerdir.
Azizim; buraya edeple gir.
Burası Hüdai’nin pâk türbesidir.
Ey gönül; eğer ilâhi zevki tahsil edeyim dersen böyle yap.
Hüdai’nin kapısından giren elbet nasibini alacaktır.”
...
“Destur Yâ Hazreti Pîr !”
Anlık bir olay biliyorum. Çünkü dışarısı kalabalıktı.
Beni götüren aile taksimiz, güzel kardeşim bile ''Abi ne güzel bir koku var!'' dedi daha bahçe kapısından girerken. Ben de ona ''bu kokuyu duymak herkese nasip olmaz, sevinelim!'' demiştim.