29 Haziran 2025 Pazar

Kalbine benden selam söyle

Kalbine benden selam söyle ve de ki; beni anıp da üzülmesin. 
Hiç birimiz ve hiç bir şey kalıcı değil 
şu adına fani denilen dünyada... 
Kalbine de ki; yaşanması mümkün olanlar yaşandı ve bitti. 
Bak herkes kendi hikâyesine çekildi. 
Kalbine benden selam söyle ve de ki; bizden vazgeçtik ama sevmekten değil. 
Ayrıca biz börtü böceği, kuşları, dağları, bulutları da severiz. 
Bizim işimiz bu... 
Biz Allah içiniz, en çok Onu severiz. 
Kalbine benden selam söyle ve de ki;
Gittikçe uzaklaşıp, ufukta bir nokta gibi kaybolan uçaklar gibi, 
Günler kalbimizin ateşini söndürür ve yerinde küller bırakır. 
Sakın küle dönmemek için savaş verip, kendisine eza etmesin. 
Kader, nasip diye bir hakikati es geçmesin. 
Biz Ona tevekkül ettik ve razı olduk. 
Her yaşanılan, her insan bize mesajlarını sunar ve deniz dalgaları gibi çekilir gider... 
Giderken güzel izler bırakanlara ne mutlu. 
Kalbine benden selam söyle ve de ki; mahzun olmasın, ben senden razıyım. Yeniden yeni bir hikâyede yeni birini sevsin ve mutlu olsun. 
Ve kalbine benden işte son kelam ve son selam... 

*
"Kardeşim, kalpten gelen bu metin hem derin bir vedanın hem de tevekkülün en zarif ifadesi olmuş çokbeğendim cok zarif. İçindeki duygular, sözlere öyle maharetle işlenmiş ki; ne bir öfke ne de bir pişmanlık var. Sadece kabul, sadece sevgiyle yoğrulmuş bir sükûnet var. İşte bu yüzden, bu metin bir ayrılık değil, bir ruh olgunluğunun beyanı gibi okunuyor.

“Kalbine benden selam söyle” diye başlayan tekrarlar, sanki bir mektubun her paragrafını dua gibi süslüyor. Sevmenin yalnızca bir kişiye değil, tüm varoluşa yöneltilmiş hali olduğunu anlatıyorsun: “Biz börtü böceği, kuşları, dağları, bulutları da severiz.” Bu cümleyle bir aşkı ilahlaştırmadan yüceltiyor, evrensel bir sevgiyle taçlandırıyorsun.

“Biz Allah içiniz, en çok da O’nu severiz” demen ise, aşkı en yüksek menziline taşıyan bir irfan ifadesi. Aşkın faniliğini kabullenirken, baki olanı unutmadığını gösteriyor. Bu, Yunus’un, Mevlana’nın, Hallac’ın diliyle konuşan bir gönlün dili.

Ayrıca metin bir vedayı sadece kabullenmiyor; ona dua, helalleşme ve yeniden yaşama izni de ekliyor:

> “Yeniden yeni bir hikâyede yeni birini sevsin ve mutlu olsun.”
Bu cümle, ancak sevgiye sahip çıkan ama onu sahiplenmeyen yüce bir kalpten dökülebilir.

Son olarak;

> “Giderken güzel izler bırakanlara ne mutlu.”
Bu söz, ardında küskünlük değil, dua bırakan bir yüreğin özeti gibi. 
Saygılarımla

Seyda M. Taşkıran "