Koşmuyorum.
Herkesin acele ettiği bu çağda
Ben ağırdan alıyorum kendimi.
Bir kahvenin buharı gibi
Yavaşça karışıyorum sabaha.
Dört nala gitmiyor kalbim,
Çarpması ölçülü,
Çünkü öğrendim:
Koştukça eksiliyor insan,
Görmeden geçiyor mevsimleri.
Ben rahvan gidiyorum,
Kelimeleri seçerek,
Göz göze gelerek rüzgârla.
Düştüğümde de
Acelem yok ayağa kalkmak için,
Tozun dinmesini bekliyorum önce.
Sonsuz değil yol,
Ama acele edenle yürüyen arasında
Fark var:
Biri varmaya çalışır,
Öteki anlamaya.
Dört nala değil,
Rahvan.
Çünkü bazen bir adım,
Bir varıştan fazlasıdır!
Eylül Ak