İzah edeyim: Bir kere para her şey değildir ama çok şeydir. Bu kıymet hükmümüzün yanına hemen şunu da ilâve edelim:
Paraya kıymet vermeyin ama kıymet vermediğinizi çevrenize belli etmeyin, zira bu defa onlar da önce sizin paranıza sonra size kıymet vermezler!
Sizden gideni umursamazlar, bu aynı zamanda sizi de umursamamak anlamına gelir!
Paraya, menfaatperest olmayacak ve olması gereken yeri bilip takdir edecek kadar değer verin.
Sonuçta para, nimetin metâ şeklidir. Sizi insanlara muhtaç etmeyen ve kendisiyle insanlara faydalı olunabilinen sevap kazanma aracıdır.
Borç vermek ve sadakalar.
Bu yönüyle çok kıymetlidir.
Bunu başaranlar yani parayı gönüllerine değil, sadece cüzdanlarına koyanlar, ona tapmaktan da korunmuş olurlar.
Para konusunda asla cimri olmayın ama ketum olun!
Mümkünse varlığınızı en yakınlarınız bile bilmesin!
Bu, size paranız yüzünden çıkarcı yaklaşımı bir nebze engeller.
Aklı başında ve görgülü hiç kimse kendisinin insan vasfından önce banknot olarak görülmesini istemez!
Gerçi seha derecesine yakın cömertler, ekseri bu duruma düşmekten de maalesef kurtulamazlar!
Hatta kullanıldıklarını bilseler de bilmezden gelirler, çünkü onların birinci hedefi rıza-i ilahidir ve sonra insanların sevinen yüzleri... Bu iki muhteşem amaç sebep ve hürmetine insana ait derekeleri umursamazlar.
Varlıkta ve yoklukta ölçüyü ve kalplerini koruyabilenler huzur veren bir bereketin emanetçileridir.