İbrahim Paşalı
İşte o anda başlar insanın sessizlik serüveni...
Anlarsın ki en iyi ev, en iyi araba, çok para bu hayatın hedefi olamaz. Az sonra bırakacağın geçici nimetler, dünya metaı...
Bilirsin ki vefalı sadık bir yâr, dost bunlardan çok önce gelir.
Ve anlarsın ki geldiğin noktada, ne kadar yaşarsan yaşa öleceksin..!
Sen de susmalar basamağında, sessizliğin huzur veren sükûnetinde, anlaşılması gereken şeyleri, ne kadar anladığını, yaşamında test ederek sorgularsın...
70 yıllık ömrün olsa, yarıya yakını uyku...15 senesi çocukluk... Belki de anlamak için gerekli olan sessizlik yılların hepitopu 10 yıl...
En fazla 10 yıl yaşayacağın, fani dünya hayatından sonsuzluğa kanatlanmadan önce yapman ve yapmaman gerekenleri idrak için süren çok az ve doğru iz üzerinde yol alman için fırsatın yeterli lâkin bir kere gelip anlama/yaşama şansın var. Gittikten sonra bir daha gelemeyeceksin..!
Anlayıp sessizleştikten sonra burada nelere kıymet ve zaman vermen gerektiğini de bileceksin.
Geçen gün haberlerde vardı. Twitterda tek kelime oyunu yayılmıştı. Koca koca insanlar da ona katılmış. Garip ve buruk tebessüm etmiştim.
İnternet sessizliğe geçemeyenlerin eline tutuşturulmuş bir oyuncak. (Faydalı alanda kullanımı istisna ederek.)
Bir yanıyla da sessizlik, yaralı gönüllerin kaçtıkları duru bir iklim.
Anlıyorsun ki onca fedakarlığın, çabaların hak ettiği değeri görmemiş..!
İçinde kırgın bir sessizlik büyüyor ve bazen çığ olup seni alıp yuvarlıyor, altından kalkman için anlaman gerekiyor, insanın böyle vefasız bir şey olduğunu...
Şaşırmalarının asgariye indiği gün, sessizlik kapısından içeriye adım atmışsın demektir. Bitmedi, şaşırmadığın kimi olaylara tepkin, tepkisizlik yani sessizlik olacak...
O zaman zenginleşmeye başlayacak, ruhunu gereksiz şeylerle yıpratmamış olacaksın...