16 Kasım 2022 Çarşamba

Hüznümü seviyorum

Bugün ilk kez okuduğum İmâm-ı Rabbâni (ks) hazretlerinin aşağıdaki cümleleri "bir yudum teselli" gibi yüreğimi sevindirdi:

"Hüzün dalgası çarptı mı bir insanın yüreğine, ya Mevlâsını özlemiştir ya da Mevlâsı onu. Mevlâsını özleyen gönül ya hüznü bekler ya da hüzündedir."

Bu konuda  belki iki insan tipi vardır. Birincisi özellikle hüznü melankolik bir şekilde arayan, bunun için çabalayan...
İkincisi yaratılış olarak, ruhen/kalben mayasında hüzün olanlar...

Hüznümü hep sevdim.

Düşünsenize özleyen, özlenen Allah azze ve celle...
Hakiki aşkın kaynağı...
Aşık olunacak, kovanın yağma edileceği hakiki eşik...

Allah’ı özlemek...
Bir kul, Allah onu özlemedikçe, Allah’ı özleyebilir mi? 
Allah tarafından (mecazen) özlenen bir kul olmak...
Allah’ın özlemesi razı olması demektir.
Kulun özlemesi aşık...
Bu saatte hadsiz cümleler kuruyorum...
Ah müjdeci rüyalar...
Susuyorum...