Bir yudum teselli...'' (sh:19)
Ömrüme güzellik, kelebeğin mutlu mesut kanat çırpması, bilmeden...
Hayal denizine yelken açmak, olmaz bir masala kendini inandırmak...
Bir kadının saçlarına tutunup kalan ömrü adamak...
Gel geç bir heves olsaydın keşke Rüveyda...Ama sen gelip geçmedin, geçemedin ömrümden...Geçmeni de istemezdim. Geçmene izin de vermem...
Kalbimin sancısı, kızıl akşamlarım, ıslak gecelerim, yetim sabahlarım oldun...
Seninle ağladım, seninle gülemedim. Ne gülmeyi ne de sana kavuşmayı beklemedim zaten.
Varlığın, evet varlığın uzaklardan ruhuma yönümü gösteren bir yıldız, bir pusula oldu. Fazlasına talip olmaya da belki hakkım yoktu.
Seni görmeden yalnızca adına aşık olabilirdim ve öyle de oldu.
Kokun Rüveyda, seni ne zaman daha fazla özleyip acı çeksem, kokun burnumda, ruhumda ve avuçlarımda...Sonra yüzüm sırılsıklam avucumda seni kokluyorum.
''Ömrüme biraz'' halin buysa, azalan ömrüme nasıl bu kadar çoksun sen Rüveyda..?