Zamanın bir yerinde, bir kadın, ömrünün sonlarında, ellerinden tutsun diye bir çocuk doğuruyordu...
Zamanın bir yerinde, biraz bilinmişken, bir adam, yavaş yavaş ortalıktan kayboluyordu...
Zamanın bir yerinde, bir adam, uykuları ninnilerle uyuturken, o da yorgun dünya gibi, geceleri nefes alabiliyordu...
Zamanın bir yerinde, bir adam kaderine razı, kendisine küs, zamanın değirmenine su olup akıyordu...
Zamanın bir yerinde, bir adam, kendi mezarının üzerine toprak atıyordu...