Yalandan nefret eden bu adamın, severek bağlandığı, kapıldığı tek ve en güzel yalandın...Şarkıları seninle ıslatırdım, ısınamadığım bu dünyaya sen varsın diye katlanırdım...
Sen ne güzel bir yalandın Rüveyda!..
Kentparka senin için giderdim, balıkları, ördekleri seni beklerken beslerdim. Sen geldiğinde beni öyle gör isterdim.
Sen ne güzel bir yalandın Rüveyda!..
Gün batımlarında terasa senin için çıkardım. Aynı ufka, aynı güneşe aynı anda baktığımızdan emindim...
Ya da bu da o yalanımın masum eylemlerindendi..
Sen ne güzel bir yalandın Rüveyda!..
Sabahları özlemle sana gözümü açar, günaydın aşkım diyen öpüşlerine mukabele ederdim.
Gözlerimi açtığımda yanımda değilsen, kulağım mutfaktan gelen melodilere dikkat kesilirdi. Yatak odasıyla mutfak arası çok uzun mesafe olur, seni hemen görmek için şehirler aşardım...
Sen benim tek ve en güzel melankolik yalanımdım Rüveyda!..
Bu adam bu yalanla, sana dokunmadan son nefese varırdı Rüveyda...
Neden benim biricik yalanıma, senin gerçeğinle kıydın Rüveyda?