4 Temmuz 2025 Cuma

Kırıldım ama küsmedim

Toprakta gizlenen, suda boğulan, havada unutulan, ateşte arınan ve ruhta kalan her şey için…


I. toprak / balıkçı kulübesi

bir balıkçı kulübesindeydim
kıyıya vuran yosunların kokusu ağırdı
yağmur yağıyordu
nicedir tarak görmemiş saçlarımı
rüzgârla birlikte o taradı

dalga seslerine karışıyordu
yıllanmış bir hıçkırık
martılardan başkası duymuyordu beni
ve onlar da kimseye söylemiyordu

içimde taşlaşmış bir toprak vardı
ellerim, sustuğum her şeye gömülüydü
bir ses beklemiyordum
çünkü sesler artık
anlamdan çok uzak
gürültüye benziyordu

kırılmıştım evet
ama kimsenin kabahati değildi tam olarak
ya da herkesin biraz vardı

ben, kendimi toprak gibi bıraktım oraya
yağmurla yumuşasın diye
belki bir gün,
bir çiçek çıkar içimden


ben artık küsüm demiştim bir ara
ama hayır, ben küsmedim
toprak oldum
ve kırıldığım yerde
yeniden kök saldım

---

II. su / karıncalar ve aynalar

portakal reçelime karıncalar dadandı
camdan bakıyordum
gün çok eskimişti

kırıldım, görmediler
aynadaki yüzlerine bakmaktan
benim gördüğüm yüzlerinde kırıldım

ben oradaydım
avuçlarında su gibi kayıyordum
ama onlar
hep kendilerine bakıyordu

bir kedi bana bakmadı diye
bir ses “iyileştin mi?” demedi diye
biraz daha unuttum kendimi

sözleri cam gibi
gözleri taş gibi
bir ben
içimdeki suda boğuluyordum

---

III. hava / sanrılar ve suskunluk

denizin içindekileri hep balık sandılar
oysa kimi dua ediyordu
kimi boğulmamak için susuyordu

ah sanrılar!
gömleği arkadan yırtanlar
önünü ilikleyip gezdi şehirlerde
gözyaşlarında boğulanlar
“abarttı” dediler

onlar da oradaydılar
bir köşede değil, tam ortasındaydılar
ama ateşi değil
yalnızca kendi dumanlarını gördüler

ve sustular
çünkü en çok
gerçeğe kızdılar

---

IV. ateş / susanın hikmeti

küsen onlar oldu
ben değil
çünkü ben, susmanın ardındaki
yakıcı bilgiyi öğrendim

onlar kırdı
çünkü sevgiyi tutamadılar
ve anlamanın aczine dayanamadılar

ben küsmedim
çünkü küsmek,
Allah'ın içimize bıraktığı
şefkate sırt çevirmektir

bir insanı anlamak
onunla aynı dili konuşmak değil
aynı sessizliği taşıyabilmektir

çünkü bazı hakikatler
bağırılarak değil
ağlayarak anlaşılır

ve bazen,
balık sandığın şey
boğulan bir nebi olabilir

---

Nihâi söz: beşinci element (ruh)

kırıldım ama küflenmedim
suskun kaldım ama çürütmedim
ben de çok sevdim, çok sustum
çok anladım, ama anlatmadım

çünkü bazı susmalar
kainatın bir duasıdır

ve bazı insanlar
yalnızca toprağa değil
göğe yazılır.

Kanarya Banu Dağ