10 Mart 2021 Çarşamba

Ölüm üzerine bir kaç kelam!


 

Bir tuhaflık var bu işte!
Ölüm vak'asına inanıyoruz..!
Sıra kendi ölümümüze gelince ya inanmak istemiyoruz, 
ya da keyfimiz kaçmasın diye, düşünce dünyamızda tutmuyoruz!

Eskiden ölüme inanır, evet yine kendi öleceğimiz konusunda gafleti seçerdik ama, yakınlarımızın ölümünden -hiç değilse- bir süre etkilenir, ''lezzetimiz'' kaçar, yaşama sevincimiz mola alırdı!

Şimdilerde -ölümler çok olduğundan mı- ölenlere çok ''takılmak'' istemiyoruz. 
Açık seçik meseleye ''parmak basalım'' ve itiraf edelim; ölümler için keyfimizi kaçırıp, standartımızı bozmak istemiyoruz. 
''Ne yapalım yani, ölüm hak, sıramız gelince biz de gideceğiz!'' sanki markete gideceğiz!

Biri anlatmıştı; ''Annem ölmüş, ikindide toprağa vermişiz, akşam teyzeme gittim üzgündür teselli edeyim diye; teyzeciğim dizisini izliyordu..! ''Ne yapayım oğlum, hepimiz öleceğiz!'' demişti... Canım teyzem kendisini hiç bir şey için üzmez (!)''

Bizim zihnimizi meşgul etmek istemediğimiz ve adını anmak/duymaktan kaçındığımız ölümü; güzeller güzeli Peygamberimiz:''Lezzetleri yok eden ölümü çok hatırlayınız.'' ifadesinde bulan ihtar ile acaba hangi hikmetlerine binaen buyurmuştu?  Bahs-i diğer, arama motorlarından geniş malumata ulaşabilirsiniz, yazım uzun olmasın.

Bizi ölüm hadisesi de sirkelemezse ne, hangi şey ölmeden önce toparlayacak kendimize getirecek...diyordum aklıma kovid-19 geliverdi..!  
Bugüne kadar hep komplo teorilerinin peşine takıldık, sebepler dünyasından müsebbibül esbab'a yol açanımız pek az oldu! Yani sebeplerin Yaratıcısı ya da sebeplerin olması için iradesi ile isteyen insana (bazen razı, bazen razı olmadan, imtihan sırrı ile) izin veren Allah'tan bir sınama gözüyle, hatta ceza olarak baksak, belki de yaşam şeklimizde olumlu değişmeler olurdu!

Daha anlaşılır olsun diye tekrarlarsak; dün kabristan duvarında ''Her nefs (canlı) ölümü tadacaktır!'' ayetinin levhası niçin burada diye itiraz edenlere; ölüme, ölümlere aldırmayan bizlere, ölümü sıradan vak'ayı adiyeden sayanlara, ibret almayan insana, kendisini ölüm ve ötesine hazırlamayan dünya ehline; kovid-19, besmelenin 19 harfindeki sırlar/hikmetler adedince ölüm hakikatini kabristan duvarlarından elimizdeki telefonlara, karşımızdaki ekranlara kaydırdı! ''Öleceksin!'' 

Öldüler, ölüyorlar, öleceksin! 

Ünlüler, hocalar, proflar...derken uzaktaki akrabalar, arkadaşlar, nihayet komşular işbu salgın sebebi ile ölmeye başladı! Belki de ve muhtemelen biz dünya ehline ölüm ikazı adına uyarıların sonuncusu kovid-19'du... Besmeledeki ''bes'' yani ''yeter'' sırrı...

İnanın bu da biz dünya ehlini ihtar ve ikaz etmede atıl kalırsa; bu gazabın kovid-19 şeklinde zuhuru da bizi uslandırmaz ise... sıradaki ihtardan Allah'a daha çok sığınmak gerek!

Keşke bu yazdıklarımdan birazcık hissedar olabilsem, yani ölüm gelip çatmazdan, ''Her nefs ölümü tadacaktır'' ayetinin yazılı olduğu yeşil örtü tabutumun üzerine örtülmeden önce..!  

Miraç Kandilimiz Mübarek kılsın.