Ardında bıraktığın kırık kalplerden..!"
*
Sen kimsin?
Kim adına kimi yargılıyorsun?
Kınadığın kişinin durumuna düşmeyeceğine garantin mi var?
Sen çok mu masum, temizsin? Kaldı ki yine de yargılama hakkı vermez bu sana...
Elinden gelse kızdığın, ters düştüğün herkesi cehenneme göndereceksin, yazık!
Senin gibiler için üstad Necip Fazıl: "Ham softa kaba yobaz." der.
Oysa "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz."
"Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel..."diyenler nerede;
"Kaç tövbe aklar seni!
Ardında bıraktığın kırık kalplerden..!"diyerek kişiyi ümitsizliğe iteleyen sen neredesin?
Farkında değilsin, korkunç bir hadsizlik içindesin!
Düşün kişi tevbe edip, pişman olmuş, sen, "tevbelerin boşuna, aklanamazsın, günah çukurundan çıkma" diyorsun! Bu yetkiyi kim verdi sana? Bu nasıl cahil cür'eti! Ne cesaret!
Kullarını ancak Allah yargılar, dilerse cezalandırır, dilerse bağışlar. Dilerse kul haklarında bile anlaştırıp, tarafları razı eder.
Settarul uyup ne demek hiç duydun mu?
Şu kelamı kibarı da mı duymadın:
"Kimseyi kınama!
Günahından haberin olabilir ama tövbesinden haberin olmaz."