Neler kurşunlar ki bir ruhu...
Herkesin bildiği o olumsuz şeyler...
Yalan, riya, sadakatsizlik, vefasızlık, nankörlük, değişim, menfaate göre davranış, samimiyetsizlik vb... say da say...
İnsanlara çabuk inanan bir hamurum var. Kendi alarm sistemim çalışsın da zarar görmeyeyim diye biraz zorlamam, hatırlamam ve kendime bu konuda teyakkuzda ol lütfen demem gerekir; demişsem karşımdaki en iyi numaralarını çekse de hiç şansı olmaz, yakalarım.
Geçen bir okurum, niçin aforizma yazmadığımı sormuştu, insanlara bilge pozunda akıl, nasihat verme işi hiç benlik değil. Geçmişte bir iki denemiştim, hoşuma gitmedi, sen kimsin, ne oldun da özdeyişler yazacaksın dedim, zaten gezegenimizde bolca da var, dürüstlük, erdem inzivada lakin dedikoduları gırla...
Bloğumda denk gelirsem de siliyorum...
Kıpraşıp konuyu dağıttık...
Ruhumun kurşunladığı zamandan beri hastayım!..
Annem, ben ölünce evlenirsin diyordu. Ne evlenmesi, bir arkadaşlığı bile sürdürebilecek enerjim, isteğim yok dedim.
Şairin dediğini yaparım; boş odalarda ölümü beklerim...