23 Eylül 2017 Cumartesi

Sizden gelenler (23.09.17)

Hayalini sevdiği narin sevgiliye özlem mektupları  Rüveyda 7 .)
Herkesin ona yazmaktan çok yaşamak  istediği  kelimelerle değil bir bakışla anlaşmak  ona dair anlatmak istediklerinin dile gelmesi... 
Duygular ve yüreğinden  gelen esintilerin kalem eşliğinde kağıda sır vermesi. Gayet güzel gidiyor  azizim her defasında final kelimesi de ayrıca güzel bir detay ...

***

Bir tutam delilik, bir tutam velilik, bir tutam hissiyat, bir tutam tecrübe, bir tutam neşve ve avuç avuç şeytan tüyü...
Hülasa-i Murat

*** 

Seninle ruhum okşanıyor.
Rüzgar var burda; aklına eseni bırakıyor, aklına uymayanı uçurup götürüyor...
Deli hoyrat ve sıcak bir rüzgar
Nereden geldiği nereye gittiği belli değil. Sadece esip duruyor.
Tıpkı aklım  gibi....

***

Rüveyda hayalimizde arzu ettiğimiz özellikleri taşıyan soyut hayali karakterin duygu hissiyat eşliğinde somuta çevrilmesi. 
Herkesin yaşadığı veya yaşamayı arzu ettiği bir Rüveyda'sı veya  Murat'ı olmalı ;) 
Rüveyda mektuplarının sonuna bi latife de benden olsun
Sizin Rüveyda ;) 

***

Sen benim adamımsın bunu hiç bir gerçekle takas etmem. Rüya ise bile gördüğüm en güzel rüya sayar seni öyle yaşarım. Aklımı kalıplara sığdımadan seninle aklımın hayalimin gidemeyeceği ötelere giderim. Sonundan korkmadığım tek yol sana yaklastığım yoldur.

***

İç seslerim çığlık çığlığa
dudağının kenarında beliren tebessüme sığındım
tut elimden...
al beni senin rengarenk coğrafyana...
sakla beni satırlarına...

***

Kelamın, kalemim, derdim meramim, bana senden öte dert senden öte şifa yoktur. Sen nasıl bir ruyasin ki uykuda olmak la ayık olmak fark etmiyor. Leylayim ben mecnun olmaya hevesliysen,bicareyim ben çarem olmaya hazirsan....
Boş masallara avuntuyum, soğuk rüzgarlara kuruntuyum,
Sirinim ben ferhat olmaya geldiysen, yolum, solum, gel sen ol.
Bir kez bana gel, 
Sen neyim olmak istersen...

***

Seni yazmak,aşka dalmak
kanat çırpan yüreğimi ellerine bırakmaktır
sıcacık yanlarımla artarak,çoğalarak seviyorum seni...

***

Varlığına eşdeğer olan ömrüm, sensiz  kuru bir  nan olur bilesin...

***
Aşk kokuyorsun...
Yitik çocukluğumdan kalan yegâne düşüm...
Bana hiç tatmadığım elma şekeri kokuyorsun...
Memleketime deniz meltemi gibi estin.
Söyler misin? 
Esip geçtiğin yerde çiçekler mi acar?

***
Zamanlı zamansız düş zihnime,
Çünkü en çok yüzün yakışıyor gözlerine…



Sizden gelenler, ''Rüveyda'ya mektuplar'' konusunda, bendenizi teşvik edeceğine; kelimelerinizin gücü karşısında acizliğimi, biçareliğimi, zayıflığımı, fakirliğimi hatırlatsa da; ''kalem eşliğinde kağıda sır vermeye'' ruhumun saçmalıklarını burada saklamaya devam etmek istiyorum. Sesli şiire gelince...içimdeki istemeden yapamıyorum...