Bilseniz adınız nasıl da fitne bu âleme!
Yalnızca kendi canıma sanırdım, meğer adı Rüveyda olmayan ne kadar kadın varsa yeryüzünde, onlar için de fitne imişsiniz, zaman bunu gösterdi!
Onlar sizi henüz ilk iki mektupla böylesine kıskanırken ben nasıl kıskanmayayım, hem de ilk önce kendi gözlerimden... Niçin size daha önce mektup yazmadığımı şimdi anlayabiliyor musunuz? Size olan hislerimin sevgimin, gönlümün mahzeninden, gün yüzüne çıkıp görünmesini istemedim…
Adınız öyle tılsımlı bir sır ki içimde, her defasında başka bir çiçek koyuyorum yanına…
Mor menekşeler, sarı papatyalar, hanımelleri… Renk cümbüşü ve mest eden kokular içinde orada, öylece bana b/akıyorsunuz…
Ah Rüveyda!
Aslında buraya yalnızca........
....devamını kitabımdan okuyabilirsiniz.