28 Kasım 2020 Cumartesi

Hiç şüpheniz olmasın!



''Kul hakkının!''
''Helallik almanın!'' çok çok önemli bilindiği ama idrak edilemediği kadim bir medeniyetin mensuplarıyız!
Alkol alanımız bile, tutamasa da Ramazan ayına saygı için bir ay içmez!
Kutsal kitabımız Kur'an, okurken bile asla belden aşağıda olamaz!
Kıble tarafını tahmin etmeden sahrada hacet gidermez, duşta o yönü hesaba katarız.
Selamün aleyküm dediğimizde, aleyküm selam demeyene kızar, verdiğimiz selamı içimizden tekrar alırız.
O derece hassasiyetlerimiz vardır da..!
Peki her gün trafikte ışık ihlalinden, yol vermedin kavgalarından cinayetlere uzanan haberlerin konusu kimler?
Yolda iki evladı ile giden kadının kızına taciz eden Müslüman değil mi?
Zulmü yüzünden boşanan eski eşini darp ve tehdit ile ikna edemeyince öldüren hangi kadim medeniyetin artığı!


Oysa bizim medeniyetimizin kodları o kadar açık ve net örneklerle dolu ki, ciltlerle kitap, vizyonlarla dizi olur.

Teşekkür etmeyi, ince düşünmeyi, ''hâl'' sormayı, yaptığı işi en iyi ve en güzel şekliyle yapmayı, kulların (hayvanlar, bitkiler, eşyalar da dahil) hakkına riayet etmeyi, zulm etmemeyi, yalan söylememeyi, arkadan çekiştirmemeyi, su-i zan yapmamayı, incitmemeyi, sevmeyi, hürmeti, şefkati biz dinimizin şekillendirdiği bir güzel medeniyetten öğrenmedik mi? 

Cana kıymanın, tüm insanlığı öldürmek gibi günah olduğunu ve haksız yere cana kıyanların sonsuza kadar cehennem hapsinde kalacaklarını bilmemize rağmen bu artan cinayetler de neyin nesi?

Dünya topyekûn akıl tutulması yaşıyordu ve işte korona salgını topyekûn cezayı kesti ama anlayanımız yine nerede? Bu salgın bize ne söylüyor, dünya ahalisi olarak nerede hata yaptık diyor muyuz? Hayır onun yerine 2020'yi suçlu ilan ediyoruz. 

Kaybettiğimiz merhameti, adaleti, şefkati, iyi insan olmayı yeniden hatırlayıp, ''kul hakkının'' Allah'ın rızası demek olduğunu idrak edinceye kadar, salgınların, belaların biri gider, biri gelir, hiç şüpheniz olmasın.