Bir insan hakikatte (Allah indinde ve Kur’ana göre Müslüman olmak yükümlülüğünde) seküler dünya gidişatında ise değildir! Ama bir insan, kimliği, karizması, ünvanı ne olursa olsun; öncelikle benim dinime, kutsal bildiklerime ve sonra yeryüzünde (batıl da olsa) her inanış sahibine saygılı olmak zorundadır!
Bu saygının asgari göstergesi de kutsala hakaret ve kişileri aidiyetleri sebebi ile rencide etmemektir!
Bu normda, kriterde, anlaşmış olmakla da meselemiz bitmiyor!
Öncesinde yine İslâm’ın 5 muhteşem maslahat olarak, Müslümanlardan istediği;
1- Can emniyeti,
2- Akıl emniyeti,
3- Din emniyeti,
4- Nesil emniyeti
5- Mal emniyeti olmazsa olmaz genel kriter, çerçeve ve zorunluluktur. (Yukarıda verdiğim ilmihal kitabında daha kapsamlı bilgilere erişebilmek mümkün.)
İslâm devlet idaresi bu beş maslahatı hem Müslüman ahali için hem de idaresi altında, farklı din ve milliyetler için sağlamak mecburiyetindedir.
Devletin asli görevi bu beş esas üzerine bina edilmiştir.
Tarihte bunu ik önce örnekleriyle Sevgili Peygamberimiz (sav) ilk İslâm devlet başkanı olarak ve sonra ardı sıra mübarek halifeleri uygulamışlardır. Yakın tarihte de elbette Osmanlı…
Yukarıda bahsettiğim beş maslahatı detaylı açarsam yazı sıkabilir. Birer cümle ile ifade edersek, canımız -haberlerde dehşetle gördüğümüz gibi- tehlikede, sudan sebeplerle cinayetler! Aklımız başta beyin yıkayan, soru sordurmayan resmi ideolojiye bağlı eğitim olmak üzere, izmler, ideoljiler, felsefeler, dijital kıyımın- cep telefonları ile- esareti altında! Saklanmış hakikatler ve yalanlar..! Yanı sıra alkol ve benzeri bağımlılıklar, kumar vb. Akıl bu durumda olunca dini yaşamak, Allah’ın bizlerden istediği bir nizam da olmayınca, ferde indirgenmiş, dar sahada ahir zaman garipliği. Oysa İslâm sosyal bir dindir ve her şeyi kuşatır. Nesil emniyeti bahsinde -görüyoruz kadın ekran karşısında- kocasına çocuk senden değildi zaten diyebiliyor! Bunun yanı sıra itikad ve nikahın devamı gibi can alıcı meseleler de nesil emniyetine dahil. Mal emniyetine de iki cümle; faiz ve kumar her yerde! Ve hırsızlık aldı başını gidiyor! Yani malımız da canımız, aklımız, dinimiz, neslimiz gibi emniyet altında değil!
Bugün bu beş maslahat ne yazık ki taarruz altında tarumar edilmiştir! Hiç biri güvende değildir ve ne yazık ki korunmaktan uzaktır.!
En önemli soru da şu: ''Benim Müslüman olarak imanım, Allah'ın benden kabul buyuracağı (geçerli) sahih bir iman mıdır?"